Çekişmeli Boşanmadan Anlaşmalıya 1 Yıl Şartı
-
Çekişmeli olarak açılmış boşanma davası anlaşmalıya çevrilmek istendiğinde “dava tarihi itibariyle evliliğin 1 yılı doldurup doldurmadığına bakılır”
- Anlaşmalı boşanma davası çerçevesinde Adana, Avukat Saim İNCEKAŞ tarafından ele alınan yargıtay kararı aşağıdaki gibidir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince;1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.
Davacı-karşı davalı N.. Y.. tarafından davalı-karşı davacı M.. Y.. aleyhine açılan boşanma davasının yargılaması sonucunda tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3.maddesine göre boşanmasına karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi ile “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır” hükmü getirilmiştir.
Dosyadaki nüfus kaydından tarafların 12.08.2014 tarihinde evlendikleri ve davanın açıldığı tarihte henüz bir yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, tarafların gösterdikleri delillerin toplanarak, Medeni Kanunun 166/1-2 maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, Medeni Kanunun 166/3. maddesinde öngörülen bir yıllık süre şartı gerçekleşmeden tarafların kabulüne dayanarak boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.19.11.2015 (Per.)
Bu yönde bir diğer yargıtay kararı şu şekildedir:
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Başlangıçta noksan olan dava şartlarına rağmen esasına girilmiş ve noksanlık davanın devamı sırasında tamamlanmışsa artık dava reddedilemez. ( H.G.K. 22.3.1995 tarih E. 1994/ 5 – 835 K. 1995/ 215 sayılı ilamı)
Davanın devamı sırasında 21.2.2002 tarihinde evlilik bir yılı doldurduğundan ve tarafların irade açıkladıkları 26.3.2002 tarihinde dava şartı tamamlandığından bu nedenle karar yürürlükteki hukuka uygun olduğundan temyiz isteği yerinde görülmemekle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/4. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Kanun yararına temyiz dilekçesinin açıklanan nedenlerle REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 13.03.2003
Her ne kadar yukarıdaki kararda 1 yıllık şartın dava tarihi itibariyle ele alınacağı kabul edilmişse de aşağıdaki yargıtay kararıyla birlikte bu şartın sonradan tamamlanmasının mümkün olduğunu kabul ederek davanın sonuçlandırıldığı durumlar da olmuştur.(T.C. YARGITAY 2. Hukuk Dairesi Esas : 2003/2269 Karar : 2003/3453 Tarih : 13.03.2003)
2. HD Başkanı Hakim Ömer Uğur Gençcan 16.02.2018(BUGÜN) Tarihli Facebook paylaşımı:
+Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre karara bağlanacağından anlaşmalı boşanma kararı verilemez.
- Yine aşağıdaki yargıtay kararı da dava tarihi itibariyle 1 yıllık sürenin dolmuş olmasının dava şartı olduğunu belirtir niteliktedir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin 3. fıkrası gereğince, boşanma kararı verilebilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması ve eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin, diğerinin davasını kabul etmiş olması gerekir. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır.
İncelenen dosyada, tarafların boşanma hususunda anlaştıkları görülmektedir.
Dosyada mevcut nüfus kaydından, tarafların 12/3/2008 tarihinde evlendikleri anlaşılmış olup, dava tarihine göre henüz bir yıllık yasal süre dolmamıştır. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen bir yıllık süre şartının gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.(T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2008/19546 K. 2010/1158 T. 21.1.2010)
Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/
0 Yorum