Hakimin Dava Konusunu Açıklattırması Gerekir: Karşı davada davalı-karşı davacı vekili alacağın miktarını 1.000,00 TL olarak belirlemiş ve alacak kalemlerinin miktarını açıklamadan talepte bulunmuş, mahkemece bu talebin hangi kalemlere ilişkin olduğu konusunda HMK'nın 31. maddesinde düzenlenen "Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi" kapsamında talep davalı karşı davacı iş sahibine açıklattırılmaksızın asıl davada talep edilen alacak ile karşı davada talep edilen alacak kalemleri ayrı ayrı incelenip...
Medeni Usul Hukuk Muhakemesi Kategorisi
Cevap Dilekçesi Davacıya Tebliğ Edilmeden Karar Verilemez
Cevap Dilekçesi Davacıya Tebliğ Edilmeden Karar Verilemez: Somut olayda, davalının süresinde verdiği cevap dilekçesi, davacı tarafa tebliğe çıkarılmadan ön inceleme duruşması ve tahkikat duruşması yapılarak karar verilmiştir. Bu şekilde tarafların ikinci dilekçelerini sunma hakları ortadan kalkmıştır. Dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön inceleme aşamasına geçilemez. Açıklanan bu hususlara riayet edilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup,...
Basit Tersimli İmzada Grafoloji Uzmanı İncelemesi Yeterli Değildir
Basit Tersimli İmzada Grafoloji Uzmanı İncelemesi Yeterli Değildir. Bu konuyu bir Yargıtay kararı ile şu şekilde açıklayabiliriz: Davaya konu protokoldeki imzanın basit tersimli olması nedeniyle grafoloji uzmanından alınan rapor yeterli olmayacaktır. Bu hali ile 28.03.2016 tarihli rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda davacıya ait varsa daha fazla imza örnekleri celbedilerek, dosyada mevcut diğer mukayese imzaları ile birlikte Adli Tıp Kurumundan Yargıtay ve taraf denetimine...
Birden Çok Mahkemede Farklı İkrarlar Mevcutsa Hangi İkrar Esas Alınır?
Birden Çok Mahkemede Farklı İkrarlar Mevcutsa Hangi İkrar Esas Alınır? Bu sorunu cevabını şu şekilde açıklayabiliriz: Görüldüğü üzere Van 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kesinleşen kararında dava konusu bononun dava dışı …’nın davacı şirkete verdiği 30.000,00TL karşılığı düzenlendiği maddi olgu olarak tespit edilmiştir. Bununla birlikte davalının Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/100 E. sayılı dosyasında mahkeme önünde verdiği savunmasında dava konusu bonoyu kendisinin ortaklık payı için dava...
Vasıflı İkrara Örnek
Bu yazımızda vasıflı ikrara örnek verdik. Vasıflı ikrarın ispat yükünü nasıl etkilediğini açıkladık: Somut olay bu ilke ve kavramlar ışığında değerlendirildiğinde: Davacının, havalelerin nişan hediyesi olarak davalıya gönderildiği yönündeki iddiası davalıca kabul edilmemiş, tersine, bu paraların, ihtiyaçların karşılanması (harçlık) için gönderildiği savunulmuştur. Böylece davalı, davaya konu paraların kendilerine gönderildiğini (maddi vakıayı) ikrar etmiş, ancak, bunların davacı tarafından...
Bir davada birkaç hukuki sebep bir arada incelenebilir
Bir davada birkaç hukuki sebep bir arada incelenebilir. Davada vekilin azledildiği iddiası yanında vekâlet akdinin kötüye kullanılması hukuki sebebine de dayanıldığına göre bu yönde araştırma yapılmalıdır. Sözü edilen iki hukuki sebebin bir arada incelenmesinde yasal bir sakınca bulunmadığına göre, vekâlet akdinin kötüye kullanıldığı iddiası üzerinde durulması, tarafların bu yönde kanıtlarının toplanması, taşınmazın satış tarihindeki gerçek değerinin uzman bilirkişi aracılığı ile saptanması,...
İstemlerin yığılmasında yetkili mahkeme nasıl belirlenir?
İstemlerin yığılmasında baskın nitelik para borcuna ilişkin olmasından ötürü, bu yönden, alacaklının yerleşme yerinde ödenecek borçlar söz konusu bulunmamaktadır ki, davacının yerleşme yerindeki mahkeme de yetkilidir. Temyiz incelemesinin konusunu oluşturan bu davada, istemlerin yığılması (objektif dava birleşmesi) durumu vardır. Şöyle ki; istemlerden bir bölümü ödünç sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Öte yandan davalının topladığı kira ve mercimeklerin satım paraları için de yanlar arasında...
Delillerin hasredilmiş olması karşısında vekil daha sonra ibra edildiğine dair belge ibraz edemez
Özet: Delillerin hasredilmiş olması karşısında vekil daha sonra ibra edildiğine dair belge ibraz edemez. Davacılar, murislerinden kalan taşınmazların satışını yapması için davalıya Kadıköy 3. Noterliğinden 6.7.1984 tarihli vekâletname verdiklerini, kendilerine ait 3 adet taşınmazı davalının 3. şahıslara sattığını fakat bedellerini ödemediğini, satış bedelleri tutarı 18.100.000 TL'ye işlemiş faiz 13.122.500 TL'nin toplamı olan 31.222.500 TL üzerinden davalı hakkında icra takibi yaptıklarını,...
Davacının Davalılardan Birisiyle Anlaşıp “Görünüşte Davalı” Kullanması
Bir davada davacı davalılardan birisiyle anlaşıp asıl saf dışı bırakmak istediği davalıyı kıskacına alabilir. Böyle bir durum usul hukukuna aykırıdır. Bu duruma örnek vermek gerekirse: Önemle vurgulanmalıdır ki, somut olayda olduğu gibi, davacı tarafından farklı hukuksal nedenlere dayalı olarak sorumlulukları ileri sürülen birden çok davalıdan bir veya daha fazlasının, kendi yararlarına olacak şekilde, başka bir davalıyı sorumlu göstermek amacıyla dayanıp sundukları delillere itibar edilmesi,...
Dilekçeler Aşaması Tamamlanmadan Ön İnceleme Yapılamaz
Bir davada dilekçeler aşaması tamamlanmadan ön incelemeye geçilemez. Dilekçeler teatisi tamamlanmadan ön incelemeye geçilirse bu durum üst mahkeme tarafından itiraz üzerine bozulur. Yargıtay bu konuyu şu şekilde açıklamıştır: Somut olayda dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön inceleme duruşması yapılmış ve aynı gün tahkikata geçilerek, davacının dinlenmesinden vazgeçmediği tanıklarını dinletme talebi de reddedilerek karar verilmiştir. Açıklanan bu husus adil yargılanma...
Yargıtay Kararı: 2. Hukuk Dairesi 2016/23124 E. , 2017/12549 K.
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Anayasanın 141/3. maddesi “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı...
Boşanma Hakiminin Kesin Ara Kararına İtiraz Edilebilir Mi?
Diyelim ki hakim TMK 169, 199 u gerekçe göstererek eşin kişisel mal niteliğindeki taşınmazına tedbir koymuş. İtiraz ettiniz, duruşma aç dediniz gerekirse, kesin olarak red etti. Şimdi bu karar KESİN verilmişse de istinaf edilebilir mi? Tekrar itiraz ederseniz ne değişir? Nasıl bir yol izleyebilirsiniz. Reddi hakim tek çare mi? Cevap: HMK 394/5 gayet açık. Kanun yoluna başvurma hakkı yasada açıkça yer aldığından hakimin kararı kesin olarak vermesi sonucu değiştirmez. Kanun yoluna...