Boşanma Protokolünde Yer Alan Şartlar Önemli Surette Çarpıcı Olaylar Neticesinde Değişebilir
Davacı vekili dilekçesinde, evlilik dışı olup tanınan müşterek çocuk için,taraflar arasındaki protokol gereği,her ay 3750 dolar ödenmesinin kararlaştırıldığını, beyan ederek, bugüne dek birikmiş nafaka alacağının hüküm altına alınmasına, her ay 3750 dolar iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı karşılık davası ile, aylık 3750 dolar iştirak nafakasının 1500 YTL.’ye indirilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 3750 dolar nafaka fahiş olup, davacıyı zenginleştirmeye yönelik olduğundan, aylık 2000 YTL.’ye indirilmesine, birikmiş 71250 YTL.nafakanm davalıdan tahsiline, karşılık davanın reddine karar verilmiştir.
Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Eş söyleyişle, sözleşme koşullan borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir.
Yeri gelmişken hemen belirtelim ki, sözleşme serbestliği ilkesi taraflann birbirleri karşısında eşit hak sahibi olarak bulunmalarım
gerektirir. Gerçekte de, sözleşmeye bağlılık ilkesi, hukuki güvenlik, doğruluk, dürüstlük kuralının bir gereği olarak sözleşme hukukunun temel ilkesini oluşturmaktadır.
Ancak bu ilke özel hukukun diğer ilkeleriyle sınırlandınlmıştır. Sözleşme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle büyük ölçüde taraflann biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulabilir. İşte bu durumda sözleşmeye bağlılık ve sözleşme adaleti ilkeleri arasında bir çelişki hasıl olur ve artık bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalmak adalet, hakkaniyet ve objektif hüsnüniyet ( MK. md. 4, 2 ) kaidelerine aykın bir durum yaratır hale gelir.
Hukukta bu zıtlık (Clausula Rebüs Sic Stantibus-beklenmeyen hal şartı- sözleşmenin değişen şartlara uydurulması) ilkesi ile giderilmeye çalışılmaktadır. Taraflann iradelerini etkileyip sözleşmeyi yapmalarına neden olan şartlar daha sonra önemli surette, çarpıcı adaletsizliğe yol açan olayların gerçekleşmesi ile değişmişse, taraflar artık o akitle
bağlı tutulmazlar.
Değişen bu koşullar karşısında MK.2.maddesinden yararlanılarak sözleşmenin yeniden düzenlenmesi imkanı hasıl olur. Öyle ise, mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek, davalı babanın ekonomik ve mali durumunun gerçekten bozulup bozulmadığı etraflı bir şekilde araştınlarak, bu hususun ispat edilmesi durumunda, protokolde kararlaştırılan nafaka tutarından indirim yapılması gerekirken, yanlış gerekçeler ile yukarıdaki şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. (Y3HD, 16.10.2007, E. 2007/16154, K. 2007/14929.)
Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/
0 Yorum