TMK’nın 222/2. maddesinde: “Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar, onların paylı mülkiyeti sayılır” hükmü konulmuştur. Bu hüküm, kanunun söz konusu maddeye ilişkin gerekçesinde: “Maddenin ikinci fıkrası, paylı mülkiyet lehine bir karine öngörmüştür. Buna göre bir malın eşlerden birinin mülkiyetinde olduğu iddia edilir ve fakat bu husus ispat edilemezse, bu malın eşlerin paylı mülkiyetinde olduğu kabul edilecektir. Burada getirilen karine kesin olmayıp, diğer eş bu karineyi çürüterek, çelişme konusu malın paylı mülkiyet değil, kendi mülkiyetinde olduğunu kanıtlayabilir” şeklinde açıklanmıştır. Yani; “Bir malın, eşlerden hangisine ait olduğunun kanıtlanması mümkün olmayan hallerde, bu malın eşlerin paylı mülkiyetinde olduğu “kabul edilecektir.
TMK’nın 226/2. maddesinde: “Tasfiye sırasında, paylı mülkiyete konu olan bir mal varsa, eşlerde biri kanunda öngörülen diğer olanaklardan yaralanabileceği gibi, daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek sureliyle o malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir” hükmü bağlamında; bir malın paylı mülkiyet şeklinde olmasının tasfiyeyi paylaşım bakımından olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülürse; EMKR deki Paylı Mülkiyet Karinesinin uygulamadaki öneminin daha iyi ortaya çıkacağı açıktır.
0 Yorum