Boşanma Davasına İtiraz Kötü Niyetli Olmamalıdır
Toplanan delillerle, davacı kocanın birlik görevlerini yapmaktan kaçınması ve sadakatsiz davranışlar içine girmesine karşılık, davalı kadının da eşine yönelik ağır hakaretlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylar karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak hayatın devamına imkan kalmadığı sabittir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı koca daha fazla kusurlu ise de, davalı kadının da az da olsa kusurunun bulunduğu, evliliğin devamında taraflar için bir yarar kalmadığı, bu nedenle davalının davaya itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu; böylece Türk Medeni Kanununun 166/2.maddesinin koşullarının davada gerçekleştiği halde; yetersiz gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup; bozmayı gerektirmiştir. (Y2HD, 26.09.2011, E. 2010/12753, K. 2011/14037.)
0 Yorum