Boşanma dava tarihinden önce ev satılmışsa mal paylaşımı davasına dahil edilir:
Öncelikle dava konusu taşınmazın boşanma dava tarihi öncesi satılarak elde edilen gelirle taşınmaz için çekilen kredilerin vadelerinden önce kapatılması sebebiyle ortada tasfiyeye konu herhangi bir malvarlığı veya değer olmadığı iddia edilmekte ise de yukarıdaki ayrıntılı alım ve ödeme bilgileri karşısında taşınmazla ilgili artık değer
olacağı konusunda tereddüt etmemek gerekir. Kayıt maliki davalının tasarruf serbestisinin, davacının bu hakkını ortadan kaldırması düşünülemez ancak taşınmazın boşanma dava tarihi öncesi satılması halinde TMK’nın 229,235/2,241. maddelerinin gözönünde bulundurulması durumu ortaya çıkabilir.
Boşanma dava tarihinden önce araba satılmışsa mal paylaşımı davasına dahil edilir:
“…Davaya konu edilen aracın davalı/karşı davacı adına kayıtlı olduğu, boşanma davasından iki hafta önce kayıt maliki eş tarafından 3. kişiye satıldığı anlaşılmaktadır. Davalı/karşı davacı eş Hayrettin, aracın fiilen boşandığı eşine ait olduğu, satışı eşinin yaptığı, satış bedelini eşinin aldığı, kendisinin şeklen malik ve satıcı olduğunu ileri sürmüşse de; gösterdiği delillerle iddiasını kanıtlayamamıştır. Bu yöndeki davalı/karşı davacı tanığının beyanı, soyut içerikte olup, inandırıcı değildir. O halde, alacağa konu edilen edinilmiş mal niteliğindeki aracın aynı zamanda kayıt maliki olan davalı-karşı davacı tarafından satılarak elden çıkartıldığından TMK’nun 229. maddesi kapsamında “edinilmiş mallara eklenecek değer” olarak kabul edilmeli ve davacı/karşı davalı Fatma’nın artık değere katılma alacağı, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle hesaplanarak; gerçekleşecek sonuca göre, artık değere katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken, Mahkemece reddine karar verilmesi doğru olmamıştır…” (Y8HD, 09.11.2015 t, E. 2015/13448, K. 2015/20074)
Bu konuyla ilgili Yargıtay kararından şu kesiti de okumanızda fayda var:
“…mal rejimi sona ermeden elden çıkartılan malvarlığı için devir, mal rejimi sona erdiği sırada mevcut bulunan malvarlığı için karar tarihine en yakın piyasa sürüm değerlerinin doğru olarak dikkate alındığına…” (Y8HD, 31.03.2015, E. 2014/19995, K. 2015/7311)
Özet olarak; daha öncesinde elden çıkarılan malların kötüniyetle ve alacağı karşılıksız bırakmak amacıyla elden çıkarıldığı ispat edilmedikçe tasfiye hesabında nazara alınmaz.
0 Yorum