Komisyon sözleşmesi, bir ücret karşılığında bir malın alım satımında aracılık yapılması konusunda taraflar arasında yapılan bir sözleşmedir. Türk Borçlar Kanunu’nda 532. madde ve devamında düzenlenir.
Komisyoncu, başkası adına ve hesabına hareket ederek bir ücret karşılığında mal alım satımında aracılık yapmayı üstlenir. Müşteri ise komisyoncunun bu aracılık hizmeti karşılığında bir komisyon ücreti ödemeyi kabul eder.
Türk Borçlar Kanunu’nun “Komisyon Sözleşmesi” başlıklı 532. maddesinde yer alan tanım şu şekildedir: “Alım veya satım komisyonculuğu, komisyoncunun ücret karşılığında, kendi adına ve vekalet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım veya satımını üstlendiği sözleşmedir.”
Komisyon sözleşmesinin temel özellikleri şunlardır:
- Komisyoncu bağımsız bir tacir olarak hareket eder.
- Komisyoncu, kendi adına ve başkası (müşteri) hesabına işlem yapar.
- Komisyoncu, müşteri için en iyi şartları elde etmek için çaba gösterir.
- Komisyoncu, müşterisi adına yaptığı işlemler karşılığı komisyon ücreti alır.
- Komisyon sözleşmesi, iki tarafa da hak ve yükümlülükler yükler.
- Sözleşme belirli veya belirsiz süreli olabilir.
- Sözleşme, taraflardan biri feshetmediği sürece yürürlükte kalır.
Komisyon sözleşmesi, tacirler arası ticari faaliyetlerde sıklıkla kullanılan bir sözleşme türüdür.
Taraflar
Komisyon sözleşmesinde iki taraf bulunur:
Komisyoncu
Komisyoncu, başkası adına bir işi üstlenen kişidir. Dolaylı olarak yetki veren müşterisini temsil eder. Müşteri tarafından kendisine yetki verilir. Genellikle bir malın alım satımında aracılık yapar ve buna karşılık komisyon ücreti alır. Komisyoncu, müşterisinin verdiği talimatlar doğrultusunda hareket eder.
Komisyoncu’nun başlıca özellikleri:
- Müşterisi adına hareket eder
- Belirli bir işi yapmakla görevlidir
- Komisyon ücreti alır
Komisyoncu’nun temel görev ve yetkileri şunlardır:
- Yetki veren müşteri adına hareket etmek. Komisyoncu, müşterisinin temsilcisi olarak hareket eder ve onun çıkarlarını gözetir.
- Kendisine verilen işi yapmak. Komisyoncu, müşterisi tarafından kendisine verilen işi, talimatlara uygun şekilde yerine getirmekle yükümlüdür.
- Müşteriye karşı sadakat yükümlülüğü. Komisyoncu, müşterinin çıkarlarını kendi çıkarlarının üzerinde tutmalıdır.
- İşi bizzat yapma. Komisyoncu, kural olarak kendisine verilen işi bizzat yapmak zorundadır. Ancak müşterinin izniyle başkasına yaptırabilir.
- Hesap verme. Komisyoncu, yaptığı işle ilgili müşteriye düzenli olarak hesap vermekle yükümlüdür.
- Özen gösterme. Komisyoncu, müşterinin işini yaparken gerekli dikkat ve özeni göstermek durumundadır.
Komisyoncu, bu görev ve yetkileri kapsamında, müşterisi için en iyisini yapmaya çalışır.
Yetki Veren Müşteri
Müşteri, komisyoncuyu görevlendiren kişi ya da kuruluştur. Müşteri, kendisi adına hareket edilmesini ister ve komisyoncuya talimat verir. Komisyon sözleşmesiyle bir malın alım satımını ya da başka bir işin yapılmasını komisyoncuya tevdi eden kişidir. Müşteri, komisyoncu tarafından yapılan işlerin sonuçlarından yararlanır. Müşteri ile komisyoncu arasında güven ilişkisi olmalıdır.
Müşterinin başlıca özellikleri:
- Komisyoncuyu görevlendirir
- Komisyoncuya talimat verir
- Komisyon ücretini öder
Müşteri, komisyon sözleşmesinin taraflarından biridir.
Müşterinin başlıca görev ve yetkileri şunlardır:
- Komisyoncuya işi tevdi etmek. Müşteri, komisyoncuya belirli bir malı alıp satması veya başka bir işi yapması görevini verir.
- Talimat verme yetkisi. Müşteri, komisyoncuya işin yapılışı ile ilgili talimatlar verebilir.
- İşin görülmesi için gerekli bilgi ve belgeleri sağlama. Müşteri, komisyoncuya işi yerine getirmesi için gereken bilgi ve belgeleri temin eder.
- Komisyon ücretini ödeme yükümlülüğü. Komisyoncuya kararlaştırılan komisyon ücretini ödemekle yükümlüdür.
- Zararı giderme. Komisyoncu, müşterinin verdiği yanlış ya da eksik bilgi veya talimatlar nedeniyle zarara uğrarsa, müşteri bu zararı tazmin etmekle sorumludur.
Müşteri, sözleşmeye konu işin yapılması konusunda komisyoncuya talimat verme ve denetleme yetkisine sahiptir. Ancak komisyoncu bu talimatlara uymak zorunda değildir.
Komisyon Ücreti
Komisyon ücreti, komisyoncu ile müşterisi arasında serbestçe belirlenir. Genellikle komisyon oranı üzerinden hesaplanır.
- Komisyon oranı, taraflarca kararlaştırılır ve sözleşmede belirtilir. Komisyon oranı sabit olabileceği gibi, işin niteliğine göre değişken de olabilir.
- Komisyon ücretinin hesabında genellikle işin tutarı ya da kazancı dikkate alınır. Örneğin, yapılan satışın %5’i komisyon ücreti olarak belirlenebilir.
- Komisyon ücreti, iş tamamlandıktan veya kazanç elde edildikten sonra ödenir. Aksi kararlaştırılmadıkça, komisyon ücreti nakden ödenir.
- Komisyoncu, yaptığı işin sonucunu müşteriye bildirince komisyon ücreti muaccel olur. Yani komisyoncu, ücreti talep etme hakkını kazanır.
- Yetki veren müşteri, kusuru olmadan işin yapılamaması halinde bile komisyon ücretini ödemekle yükümlüdür. Ancak kusuruyla komisyoncu işi yapamazsa ücret isteyemez.
- Komisyon ücretine ilişkin uyuşmazlıklar, öncelikle iyi niyet kuralları çerçevesinde çözülmeye çalışılır. Anlaşma sağlanamazsa yargı yoluna başvurulur.
Yetki
Komisyon sözleşmesi kapsamında komisyoncu, müşterisi adına bir takım yetkilere sahip olur. Komisyoncu, sözleşme konusu işlemleri müşteri adına ve hesabına yapma yetkisine sahiptir.
Komisyoncu, müşterinin talimatlarına ve yönlendirmelerine uygun olarak hareket etmekle yükümlüdür. Ancak komisyoncuya belirli bir ölçüde bağımsız hareket alanı da tanınır.
Komisyoncunun yetkilerinin kapsamı, taraflar arasında yapılan sözleşme ile belirlenir. Komisyoncu, sözleşmede açıkça yetki verilen hususlarda müşteri adına karar alıp işlem yapabilir. Örneğin mal alım-satımı komisyon işlemlerinde, komisyoncunun fiyat ve ödeme koşulları gibi konularda belirli sınırlar dâhilinde serbestiyeti olabilir. Ancak komisyoncu her durumda müşterinin çıkarlarını gözetmekle yükümlüdür.
Komisyoncu, sözleşmede belirtilen yetkileri dışına çıkamaz ve müşterinin zararına olacak işlemler yapamaz. Aksi takdirde sözleşmeye aykırılıktan sorumlu tutulur.
Sorumluluk
Komisyon sözleşmesinde komisyoncu, kendi adına ve yetki veren müşterisi hesabına hareket eder. Bu nedenle komisyoncu, müşteri adına yaptığı işlerden ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerden sorumludur.
Bu sorumluluklardan ‘Bildirme ve sigortalama’ Türk Borçlar Kanunu’nun 533 maddesinde şu şekilde ifade edilmiştir: “Komisyoncu, yaptığı iş hakkında vekalet vereni bilgilendirmek ve özellikle talimatının yerine getirildiğini kendisine hemen bildirmekle yükümlüdür. Vekalet verenin talimatı olmadıkça komisyoncu, sözleşmenin konusunu oluşturan şeyleri sigorta ettirmekle yükümlü değildir.”
Bu sorumluluklardan ‘Özen borcu’ Türk Borçlar Kanunu’nun 534 maddesinde şu şekilde ifade edilmiştir: “Satılmak üzere kendisine gönderilen eşya açıkça ayıplı ise komisyoncu, vekalet verenin taşıyıcıya karşı haklarının korunması için gerekeni yapmak, zararı tespit ettirmek, olabildiğince eşyayı koruma altına almak ve durumdan vekalet vereni hemen bilgilendirmekle yükümlüdür; aksi takdirde, her türlü ihmalinden doğan zarardan sorumlu olur. Satılmak üzere gönderilen eşya kısa sürede bozulabilecek nitelikte ise komisyoncu, vekalet vereni hemen bilgilendirmek koşuluyla eşyayı satmakla yükümlüdür.”
Komisyoncu aşağıdaki durumlarda sorumlu tutulamaz:
- Üçüncü kişilerle yapılan sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, eğer komisyoncu bu konuda gereken özeni göstermişse.
- Malların taşınması ve saklanması sırasında meydana gelen hasar ve kayıplar, eğer komisyoncu bu konuda gereken özeni göstermişse.
- Müşteri tarafından verilen talimatların yerine getirilmesi sonucu ortaya çıkan zararlar.
- Müşterinin borçları için kişisel sorumluluk üstlenmemişse, müşterinin borçları.
Kısacası, komisyoncu yükümlülüklerini yerine getirirken gereken mesleki özeni gösterdiği sürece, meydana gelebilecek zararlardan sorumlu tutulamaz. Ancak, gerekli özeni göstermemesi durumunda, kusurlu olduğu oranda sorumluluk üstlenir.
Fesih
Sözleşmenin feshine ilişkin bilinmesi gereken önemli kuralları şu şekilde sıralayabilirim:
- Taraflardan herhangi biri, haklı sebep olmadıkça sözleşmeyi feshedemez. Aksi takdirde tazminat ödemekle yükümlüdür.
- Komisyoncu, yetki veren müşterisinin talimatlarına uygun davranmazsa, müşteri sözleşmeyi tek taraflı feshedebilir.
- Müşteri, komisyoncuya makul bir süre tanımadan sözleşmeyi feshederse, komisyoncunun uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür.
- Sözleşme belirli süreli yapılmışsa, bu sürenin dolmasıyla kendiliğinden sona erer.
- Taraflardan birinin iflası veya ölümü halinde sözleşme kendiliğinden fesholur.
- Mücbir sebeplerin ortaya çıkması durumunda, taraflar sözleşmeyi feshedebilir.
- Sözleşmenin feshi, tarafların o ana kadar doğan hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmaz.
Komisyoncunun Hapis Hakkı
Bir mal veya hizmetin satışından doğan alacağını tahsil edememiş komisyoncu, bu alacağını garanti altına almak için elinde tuttuğu malı geri vermeme yetkisine sahiptir ve bu yetkiye hapis hakkı ismi verilir.
Gerçekten Türk Borçlar Kanunu’nun 541. maddesinde komisyoncunun hapis hakkına sahip olduğu şu şekilde ifade edilmiştir: “Komisyoncunun, sattığı malın bedeli ve satın aldığı mal üzerinde hapis hakkı vardır.”
Bu hukuki hak, komisyoncunun, alacağını tahsil edinceye kadar malı üzerinde tutma ve gerektiğinde satışa çıkarma yetkisini içerir. Bu hak, komisyoncunun yaptığı işlemler sırasında ortaya çıkan alacakları korumak amacıyla kullanılır ve alacak tahsil edilene kadar malın mülkiyetini geçici olarak elinde tutmasına olanak tanır. Hapis hakkı, alacaklıya alacağını tahsil etme konusunda bir güvence sağlar.
Malın Açık Artırmayla Satılması Hakkı
Komisyoncunun malın açık artırmayla satılması hakkı, borcunu ödemeyen müşteriye karşı kullanılan bir yasal hak olarak işlev görür. Komisyoncu, kendisine ödenmesi gereken alacağın tahsil edilememesi durumunda, teminat olarak elinde bulundurduğu malı açık artırma yoluyla satarak alacağını tahsil etme hakkına sahiptir. Açık artırmada elde edilen gelir, borç miktarını karşıladıktan sonra kalan tutar, malın sahibine iade edilir. Bu hak, komisyoncunun alacaklarını koruma altına almasını sağlar. Bu hak Türk Borçlar Kanunu’nun 542. maddesinde düzenlenmiştir.
Komisyoncunun Kendisiyle İşlem Yapması
Komisyoncunun kendisiyle işlem yapması, etik açıdan tartışmalı bir durumdur. Bu, komisyoncunun kendi çıkarları için müşteriye ait mal veya hizmetleri satın alması veya satması anlamına gelir. Çıkar çatışmasına yol açabilir çünkü komisyoncu hem satıcı hem de alıcı pozisyonunda olur. Bu nedenle, komisyoncunun kendisiyle işlem yapması genellikle profesyonel etik kurallar ve yasal düzenlemeler çerçevesinde sınırlıdır. Eğer komisyoncu kendi çıkarları için hareket ederse, bu durum müşterinin çıkarlarını zedeleyebilir ve hukuki sorunlara yol açabilir. Bu tür işlemler, şeffaflık ve dürüstlük ilkelerine uygun olarak yönetilmelidir.
Kendisiyle işlem yapan komisyoncunun bedel ve ücret alacağı, şartlar, hakkının düşmesi gibi hususlar Türk Borçlar Kanunu’nda açıkça düzenlenmiştir. Ancak bu kısım oldukça teknik nitelikte olduğundan başka bir yazımda derinlemesine ele alacağım.
Türleri Ve Uygulama Alanları
Komisyon sözleşmesi pek çok farklı alanda yaygın olarak kullanılmaktadır. Örnek vermem gerekirse:
- Perakende sektöründe, mağazalar ürünlerinin satışı için komisyoncu olarak çalışan satış danışmanları ile komisyon sözleşmesi yaparlar.
- Finans sektöründe, bankalar ve sigorta şirketleri ürün satışı yapan çalışanları ya da acenteleri ile komisyon sözleşmesi imzalar.
- Emlak sektöründe, gayrimenkul ofisleri satıcılarla komisyon karşılığında çalışır. Satılan gayrimenkul için belirli bir yüzde komisyon alırlar.
- Seyahat acenteleri, tur satışı yapan çalışanlarına komisyon öder. Satılan tur başına belirli bir komisyon alırlar.
- Pazarlama ajansları, şirketler adına yaptıkları reklam ve pazarlama çalışmaları karşılığında komisyon alır.
- Sanat eseri satışlarında, galericiler ve aracılar eser sahipleri adına komisyon karşılığı satış yaparlar.
- Spor alanında, menajerler ve aracılar sporcuların sözleşmeleri ve sponsorluk anlaşmaları karşılığında komisyon alırlar.
- İş sahibi tarafından malzemenin karşılanması ve üretici tarafından taşınır nitelikte bir mal imal edilmesi durumu.
Bu örneklerde görüldüğü gibi, komisyon sözleşmesi pek çok farklı sektörde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Zamanaşımı
Komisyoncu, sözleşmeden doğan alacaklarını belirli bir süre içerisinde tahsil etmelidir. Bu sürenin aşılması, komisyoncunun alacağını talep etme hakkını kaybetmesi anlamına gelir, sözleşme veya kanun tarafından belirlenir. Türkiye’de alacak davalarında zamanaşımı süresi 5 yıldır, bu süre komisyoncunun sözleşmeden doğan alacak hakkında da uygulanır.
Sonuç
Komisyon sözleşmesi, taraflara hem avantajlar hem de dezavantajlar sunan bir sözleşme türüdür. Uygulamada tellallık ve simsarlık sözleşmesi ile sıklıkla karıştırıldığını görmekteyim.
Avantajları
- Komisyoncu için esneklik sağlar. Kendi işinin patronu gibi çalışabilir.
- Yetki veren için ek bir satış gücü anlamına gelir. Kendi personelini genişletmeden satışlarını artırabilir.
- Komisyoncu pazarlama ve satış konusunda uzmanlaşmış kişilerden seçilebildiği için, bu durum yetki verene verimli satış imkanı sağlar.
Dezavantajları
- Komisyoncu ile yetki veren müşteri arasında çıkar çatışması olabilir. Komisyoncu kendi çıkarını ön planda tutmaya çalışabilir.
- Yetki veren kontrolü komisyoncuya bıraktığı için, satışların istediği gibi gerçekleşmeme riski bulunur.
- Komisyoncular satış odaklı çalıştığı için, müşteri memnuniyeti ve marka itibarı konularında yetersiz kalabilirler.
Sonuç olarak, komisyon sözleşmesi doğru bir şekilde kurgulanırsa her iki taraf için de faydalı olabilir. Ancak olası sorunların önüne geçmek için sözleşme maddelerinin titizlikle hazırlanması gerekir.
Sıkça Sorulan Sorular
Komisyoncunun hakları nelerdir?
Komisyoncunun hakları, sözleşmede belirlenen görev ve sorumluluklara bağlıdır. Bunlar arasında yapılan iş veya hizmet karşılığında belirlenen oranda komisyon almak, sözleşme şartlarına uygun hareket etme, işi sözleşme hükümlerine göre yerine getirme ve gerekli durumlarda taraflar arasında arabuluculuk yapma hakkı bulunur. Ayrıca, komisyoncunun, hizmetlerini yerine getirirken uygun koşullarda çalışma ve gerektiğinde hizmetini reddetme hakkı da vardır.
Komisyoncu diğer adı nedir?
Komisyoncu, genellikle “aracı” veya “broker” olarak da adlandırılır. Bu terimler, bir alıcı ve satıcı arasında işlem yapılmasına yardımcı olan ve bu hizmet karşılığında belirli bir ücret veya komisyon alan kişiyi tanımlar. Aracı veya broker, özellikle finans, emlak ve sigorta sektörlerinde yaygın olarak kullanılan rollerdir ve işlemlerin düzgün ve etkili bir şekilde gerçekleşmesini sağlarlar.
Komisyon ücreti ne demek?
Komisyon ücreti, bir hizmet veya işlem gerçekleştirme karşılığında alınan ödemedir. Genellikle bir aracı veya broker tarafından, alıcı ve satıcı arasındaki işlemleri kolaylaştırma, danışmanlık veya diğer hizmetler sunma karşılığında talep edilir. Komisyon, işlemin değerine göre belirli bir yüzde olarak hesaplanabilir veya sabit bir miktar olabilir. Bu ücret, genellikle gayrimenkul, finansal hizmetler ve sigorta sektörlerinde yaygındır ve aracının çalışmaları için bir tür teşvik olarak işlev görür.
İlgili Kanun Maddeleri
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Alım veya satım komisyonculuğunun tanımı' başlıklı 532. maddesi
Madde 532 – Alım veya satım komisyonculuğu, komisyoncunun ücret karşılığında, kendi adına ve vekalet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım veya satımını üstlendiği sözleşmedir.
Bu bölümdeki hükümler saklı kalmak üzere, komisyon sözleşmelerine vekalet hükümleri uygulanır.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Komisyoncunun borçları, Bildirme ve sigortalama borcu' başlıklı 533. maddesi
Madde 533 – Komisyoncu, yaptığı iş hakkında vekalet vereni bilgilendirmek ve özellikle talimatının yerine getirildiğini kendisine hemen bildirmekle yükümlüdür.
Vekalet verenin talimatı olmadıkça komisyoncu, sözleşmenin konusunu oluşturan şeyleri sigorta ettirmekle yükümlü değildir.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Komisyoncunun borçları, Özen borcu' başlıklı 534. maddesi
Madde 534 – Satılmak üzere kendisine gönderilen eşya açıkça ayıplı ise komisyoncu, vekalet verenin taşıyıcıya karşı haklarının korunması için gerekeni yapmak, zararı tespit ettirmek, olabildiğince eşyayı koruma altına almak ve durumdan vekalet vereni hemen bilgilendirmekle yükümlüdür; aksi takdirde, her türlü ihmalinden doğan zarardan sorumlu olur.
Satılmak üzere gönderilen eşya kısa sürede bozulabilecek nitelikte ise komisyoncu, vekalet vereni hemen bilgilendirmek koşuluyla eşyayı satmakla yükümlüdür.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Vekalet verenin belirlediği bedel' başlıklı 535. maddesi
Madde 535 – Vekalet verenin belirlediği bedelin altında mal satan komisyoncu, malı satmasaydı vekalet verenin daha fazla zarar göreceğini ve durumun yeniden talimat almaya elverişli bulunmadığını ispat etmedikçe, belirlenen bedel ile satış bedeli arasındaki farkı gidermekle yükümlüdür. Bunun dışında komisyoncu, kusuru varsa, talimatına aykırı davranmasından dolayı vekalet verenin uğradığı diğer zararlardan da sorumludur.
Vekalet verenin belirlediği bedelin altında mal alan veya üstünde satan komisyoncu, bu işlemlerden doğan farkı alıkoyamaz.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Veresiye satma ve teslim almadan ödeme' başlıklı 536. maddesi
Madde 536 – Komisyoncu, vekalet verenin izni olmaksızın malı veresiye satar veya malı teslim almadan bedelini öderse, bundan doğan zarara katlanmak zorundadır. Ancak, vekalet veren yasaklamadıkça, malı satış yerindeki ticari teamüle göre veresiye de satabilir.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Komisyoncunun garantisi' başlıklı 537. maddesi
Madde 537 – Yetkisi olmaksızın veresiye mal satması dışında, komisyoncu işlemde bulunduğu borçluların ödememelerinden ve diğer borçlarını ifa etmemelerinden sorumlu olmaz. Ancak, komisyoncu açıkça garanti vermişse veya bulunduğu yerdeki ticari teamül gerektiriyorsa sorumlu olur.
Garanti veren komisyoncunun bundan dolayı ayrıca ücret isteme hakkı vardır.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Komisyoncunun hakları, Ödediği paralar ve yaptığı giderler' başlıklı 538. maddesi
Madde 538 – Komisyoncu, vekalet verenin yararı için yaptığı bütün giderleri ve ödediği paraları faiziyle birlikte isteyebilir.
Komisyoncu, ardiye ve taşıma bedellerini vekalet verenin hesabına geçirebilirse de, kendi çalışanlarının ücretlerini geçiremez.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Komisyon ücreti, İsteme hakkı' başlıklı 539. maddesi
Madde 539 – Komisyoncu, ücretinin ödenmesini kendisine verilen işi yapınca isteyebileceği gibi, işin yapılmaması vekalet verene yükletilebilen bir sebepten kaynaklanması halinde de isteyebilir.
Komisyoncu, başka sebeplerle işin yapılamaması durumunda, ancak emeğinin yerel adete göre belirlenecek karşılığını isteyebilir.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Komisyon ücreti, Kaybedilmesi' başlıklı 540. maddesi
Madde 540 – Komisyoncu, vekalet verene karşı dürüstlük kurallarına aykırı davranır, özellikle ona satın aldığından fazla veya sattığından eksik bir bedel bildirirse, ücret alma hakkını kaybeder.
Bedelin gerçekleşen bedelden farklı gösterilmesi durumunda vekalet veren, komisyoncuyu gerçekleşen bedel üzerinden satılanın alıcısı veya satıcısı sayma hakkına sahiptir.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Komisyon ücreti, Hapis hakkı' başlıklı 541. maddesi
Madde 541 – Komisyoncunun, sattığı malın bedeli ve satın aldığı mal üzerinde hapis hakkı vardır.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Malın açık artırmayla satılması' başlıklı 542. maddesi
Madde 542 – Komisyoncuya verilen malın satılamaması veya satış emrinden cayılması durumunda vekalet veren, malı geri almakta ya da o malla ilgili başka işlem yapmakta aşırı ölçüde gecikirse komisyoncu, malı bulunduğu yer mahkemesinden karar alarak açık artırmayla sattırabilir. Ancak, mal borsada kayıtlıysa veya piyasa fiyatı varsa ya da yapılacak masrafa oranla değeri azsa, hakim satışın başka bir yolla yapılmasına da karar verebilir.
Malın bulunduğu yerde vekalet veren ya da temsilcisi hazır bulunmazsa, satış kararı vekalet veren dinlenmeksizin de verilebilir.
Malın hızla değer kaybetmesi hali dışında, artırmanın yer ve zamanının mahkemece vekalet verene bildirilmesi zorunludur.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Komisyoncunun kendisiyle işlem yapması, Bedel ve ücret' başlıklı 543. maddesi
Madde 543 – Borsada kayıtlı veya piyasa fiyatı bulunan kambiyo senetleri veya diğer kıymetli evrakı ya da ticari malları satmaya veya satın almaya yetkili kılınan komisyoncu, vekalet veren tarafından aksine talimat verilmemişse, satın alacağı mal yerine kendi mallarını satabilir veya satacağı malı kendisi için satın alabilir. Bu hallerde, komisyoncunun kendisiyle işlem yaptığı andaki değerler esas alınır; komisyoncunun, komisyon işlerinde alışılmış olan ücret ve giderlerini, bu hallerde bile isteme hakkı vardır.
Komisyoncu, bu tür bir işlemin yapıldığını aynı gün vekalet verene bildirmek zorundadır.
Diğer hallerde satış hükümleri uygulanır.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Komisyoncunun kendisiyle işlem yapması, İşlemi kendisiyle yapmış sayılma' başlıklı 544. maddesi
Madde 544 – Komisyoncu, kendisinin doğrudan doğruya alıcı veya satıcı olabildiği durumlarda, sözleşmenin diğer tarafını göstermeksizin vekaletin yerine getirildiğini vekalet verene bildirirse, işlemi kendisiyle yapmış sayılır.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'İşlemi kendisiyle yapma hakkının düşmesi' başlıklı 545. maddesi
Madde 545 – Vekalet verenin vekaleti geri aldığı haberi komisyoncuya ulaştığı anda, komisyoncunun işlemi kendisiyle yapma hakkı düşer. Ancak, bu haber kendisine ulaşmadan önce komisyoncu, işlemin yapıldığı bildirimini göndermişse, bu hüküm uygulanmaz.
Türk Borçlar Kanunu'nun 'Diğer komisyon işleri' başlıklı 546. maddesi
Madde 546 – Malzemesi işsahibi tarafından verilmek üzere imal edilecek taşınırlar hakkındaki komisyon işleri, eşya misli şeylerden olmasa da, alım ve satım komisyonculuğu hükmündedir.
Alım ve satım komisyonculuğu sayılmayan işleri, ücret karşılığında kendi adına ve vekalet verenin hesabına üstlenen alım ve satım komisyoncusu ile komisyon işlerini kendisine meslek edinmeyip arada bir üstlenen tacir hakkında da bu bölüm hükümleri uygulanır.
Taşıma işleri komisyonculuğu hakkındaki özel hükümler saklıdır.