Kısmi davada saklı tutulan alacak bölümü için, gerek kısmi dava karara bağlanmadan önce, gerekse daha sonra, ayrı bir ek dava açılması usulen olanaklıdır. Bu, davacıya alacağının tamamını tahsil edebilme imkanı tanır. Ayrıca, kısmi davadan sonra açılan ek davada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması ve davacının hukuki yararının bulunması koşullarının birlikte varlığı halinde, birden fazla ek dava açılması da mümkündür. Bu durum, özellikle alacak davalarında, davacının haklarını koruma ve tam anlamıyla alacaklarını tahsil etme açısından büyük bir önem taşır.
Kısmi Dava Sonrası Ek Dava Nedir?
Kısmi dava, alacak miktarının tamamının değil, belirli bir kısmının dava konusu yapıldığı dava türüdür. Kısmi dava sonrası ek dava ise, kısmi dava ile talep edilen alacak miktarının dışında kalan kısmın talep edilmesi amacıyla açılan dava türüdür. Bu tür davalar, genellikle kısmi davanın sonuçlanması veya kısmi dava sırasında yeni delillerin ortaya çıkması ile gündeme gelir.
HMK’nın ilgili maddelerine göre, kısmi dava açan taraf, kalan alacağı için ileride ek dava açabilir. Kısmi davada ıslah hakkını kullanmak ek dava ile aynı etkiyi doğurur. Islah yapmak veya ek dava açmak yönünde alacaklıya seçimlik bir hak tanınmıştır. Bu durum, Yargıtay kararları ve doktrinde de geniş bir şekilde ele alınmıştır. Örneğin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/7-1728 E. 2015/1036 K. sayılı ilamında bu hususlar detaylı olarak açıklanmıştır.
Kısmi dava sonrasında açılacak ek dava başlıca şu amaçları güder:
- Kalan alacak miktarının talep edilmesi
- Ana davada ıslah hakkının herhangi bir sebeple kullanılamaması
- Islah hakkının tüketilmiş olması
- Yeni delillerin sunulması
- Mevcut kararın genişletilmesi
Kısmi Dava Sonrası Ek Dava Nasıl Açılır?
Ek dava açmadan önce, kısmi davanın durumu ve eldeki deliller kapsamlı bir şekilde değerlendirilmelidir. Bu aşamada, ek davanın gerekçeleri belirlenmeli ve gerekli belgeler toplanmalıdır. Örneğin kalan alacak miktarının hesaplanması veya yeni delillerin ortaya çıkması gibi sebeplerle anlaşılır bir dava dilekçesi hazırlayarak ek dava açabilirsiniz. (Ek dava dilekçesi örnekleri) Dava, kısmi davanın görüldüğü mahkemeye sunulur. Mahkemenin yetkisi ve görev alanı dikkate alınarak başvurunun yapılması önemlidir.
Bu noktada belirtmek isterim ki kısmi dava sonrası açılan ek davada arabulucuya başvuru zorunlu değildir. (Yargıtay 9. HD 2021/15254 sayılı kararı)
Ek dava açarken dikkat etmeniz gereken birtakım şartlar mevcuttur:
- Kısmi dava tümden ret olmuşsa, tüm alacak hakkında kesim hüküm oluşur. Ek dava açılamaz.
- Kısmi dava kısmen kabul kısmen ret olmuşsa her iki bölüm yönünden de kesin hüküm oluşur, ek dava açılamaz.
- Kısmi dava tümüyle kabul edilirse, alacağın tamamı hakkında kesin hüküm oluşur. Bu durumda ek dava açılabilir, kısmi davadaki hüküm ek davada kesin delil teşkil eder. (Daha detaylı teknik bilgi için çeşitli bilgiler sekmesini inceleyin)
Ek Davada Süreç ve İşleyiş
Ek dava dilekçesi, yetkili mahkemeye sunulduktan sonra, mahkeme tarafından yapılan inceleme esnasında sıklıkla karşılaşılan hukuki değerlendirme metotlarını paylaşmak istiyorum:
- Ek davada zamanaşımı süresi (dava açma süresi) ve başlangıç tarihi önemlidir: Kısmi davaya konu edilen alacağın türüne göre zamanaşımı süresi ve başlangıcı değişiklik gösterir. Örneğin yaralanma sebebiyle açılan tazminat davasında zamanaşımının başlangıcı bilirkişi raporunun hazırlandığı tarihtir. Zamanaşımı süresi ise 10 yıldır.
- Kısmi Davada Kesin Hüküm ve Ek Davaya Etkisi: Kısmi davada verilen kararın kesin hüküm teşkil eden kısmı, ek davada da bağlayıcıdır. Örneğin, kısmi davada davalının borçlu olduğuna dair verilen karar, ek davada yeniden tartışılamaz. Bu durum, Yargıtay içtihatları ile de desteklenmiştir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2015/1036 karar sayılı ilamı)
- Kısmi Davada Alınan Bilirkişi Raporlarının Etkisi: Kısmi davada alınan bilirkişi raporları, ek davada bağlayıcı değildir. Ancak, bazı durumlarda kısmi davada alınan raporlar ek davada kesin delil olarak değerlendirilebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına göre, kısmi davada kesinleşen hükme esas alınan raporlar, ek davada kesin delil niteliği taşıyabilir. (Anayasa Mahkemesi’nin 2017/15460 başvuru numaralı kararı)
- Ek Dava İle Kısmi Davanın Birleştirilmesi: Kısmi dava sürerken ek davanın açılmış olması halinde davalı ilk itirazda bulunarak birleştirme istememişse kısmi dava ile ek dava birleştirilemez. Birleşmeme durumunda, ek davaya bakan mahkeme kısmi davanın sonuçlanmasını bekletici sorun yapmalıdır.
- Asıl kısmi dava kesinleşmeden ek dava sonuçlandırılamaz. Bununla birlikte açılan ek davada tekrardan fazlaya ilişkin haklarınızı saklı tutmak kaydıyla birden çok ek dava açabilirsiniz.
Mahkeme yukarıdaki hukuki yorum metotlarını, tarafların beyanlarını, itirazlarını ve delillerini göz önüne alarak ek dava açılması için gerekli şartların yerine getirilip getirilmediğini değerlendirir. Verilen karar ilk açılan kısmi davadan ayrı yeni bir hüküm niteliğindedir.
Ek Davanın Hukuki Dayanakları
Ek davayı ilgilendiren HMK’nın 109. ve 341. kanun maddelerini tam metin halinde aşağıdaki açılır kutularda bulabilirsiniz.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 109
Dava Çeşitleri – Kısmi dava
Madde 109: (1) Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.
(2) (Mülga fıkra)
(3) Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hali dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez.
Ek davanın hukuki dayanakları, Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan ilgili maddeler ile belirlenmiştir. Özellikle HMK’nın 176. maddesi, ek davaların nasıl açılacağı ve hangi şartlarda değerlendirileceği konusunda önemli hükümler içermektedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 341
Dava Çeşitleri – Kısmi dava
İstinaf -İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar
Madde 341 – (1) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:
a) Nihai kararlar.
b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.
(2) Miktar veya değeri 28.250 Türk Lirasını geçmeyen (2024 yılı için) malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.
(3) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda 28.250 Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 28.250 Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.
(5) İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtay’a başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir. 2023 Yılı İstinaf Sınırı: 28.250 TL
Ek Dava ile İlgili Örnek Durumlar ve Uygulamalar
Örnek 1: İşçi Alacaklarında Kısmi ve Ek Dava
İşçi alacaklarında, kısmi dava ile belirli bir kısmı talep edilen tazminat ve ücretlerin, kalan kısmı için ek dava açılabilir. Yeni delillerin sunulması veya mevcut delillerin yeniden değerlendirilmesi ile ek dava süreci işleyebilir.
Örnek 2: Trafik Kazası Tazminatlarında Kısmi ve Ek Dava
Trafik kazası tazminatlarında, ilk etapta talep edilen maddi tazminatın dışında kalan zararlar için ek dava açılabilir. Bu tür davalarda, yeni delillerin ortaya çıkması veya hukuki durumların değişmesi ek dava açılmasını gerektirebilir.
Ek Davanın Avantajları ve Dezavantajları
Avantajları:
- Adaletin daha az risk ile sağlanmasına katkıda bulunur. Bilirkişi raporunu görmeden dava miktarını artırmayı engelleyerek davacının öngörü sahibi olmasını sağlar.
- Yeni delillerin değerlendirilmesine imkan tanır.
- Kalan alacak miktarının talep edilmesini sağlar.
- Mevcut hukuki durumların güncellenmesini sağlar.
Dezavantajları:
- Hukuki süreçlerin uzamasına neden olabilir. Özellikle zamanaşımı yönünden hak kaybı doğabilir.
- Ek masraflar doğar. Örneğin dava harcı, ekstra yargılama giderleri, avukatlık ücreti.
- Taraflar arasında yeni anlaşmazlıklara yol açabilir.
Kısmi Dava ve Ek Dava Konularında Adana Avukatlık Hizmetleri
Adana’da kısmi dava ve ek dava konularında uzman avukatlık hizmeti sunmaktayım. Müvekkillerime, alacak davaları ve diğer hukuki süreçlerde detaylı bilgi vererek, hukuki haklarını en iyi şekilde savunmalarını sağlamaktayım. Kısmi dava ve ek dava süreçlerinde, Yargıtay kararları ve doktrinel bilgileri en doğru şekilde değerlendirerek, müvekkillerimin lehine sonuçlar elde etmeyi amaçlamaktayım. İletişim için tıklayınız.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Kısmi dava nedir?
Kısmi dava, alacak miktarının tamamının değil, belirli bir kısmının dava konusu yapıldığı dava türüdür.
2. Kısmi dava devam ederken ek dava açılabilir mi?
Evet açılabilir. Bu durumda birleştirme kararı verilir veya kısmi dava bekletici mesele yapılarak sonuçlanması beklenir.
3. Kısmi dava sonrası ek dava nasıl açılır?
Ek dava açmak için öncelikle kısmi davanın durumu değerlendirilir, gerekli belgeler toplanır ve yetkili mahkemeye dilekçe sunulur.
4. Ek dava hangi durumlarda açılabilir?
Kalan alacak miktarının hesaplanması, yeni delillerin ortaya çıkması veya mevcut kararda hukuki hata veya eksiklik bulunması durumlarında ek dava açılabilir.
5. Ek dava süreci ne kadar sürer?
Ek dava süreci, mevcut davanın durumuna ve yeni delillerin değerlendirilmesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
6. Ek davada avukat tutmak gerekli midir?
Ek dava açma süreci hukuki bilgi ve tecrübe gerektirdiğinden, bir avukatla çalışmak tavsiye edilir.
7. Ek davada faiz başlangıç tarihi nedir?
Davanın açıldığı veya ıslahın yapıldığı tarihtir.