ADANA 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO :
Beyanda Bulunan DAVALI :
VEKİLİ :
DAVACI :
KONU : Bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyanlarımızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
Sayın Mahkemenin yukarıda esas numarası bildirilen dosyası üzerinden görülmekte olan davada, X tarihli bilirkişi raporu, X tarihinde tarafımıza tebliğ edilmiş olup beyanlarımızı sunmamız için tarafımıza iki haftalık kesin süre verilmiştir. İşbu dilekçemiz ile süresi içinde bilirkişi raporuna karşı beyanlarımızı sunuyoruz. Şöyle ki;
1-) Tarafımıza açılmış olan dosyada daha önce de belirttiğimiz gibi işyeri müvekkilime ait olmadığı gibi borca konu iş yeri ile de hukuki hiçbir bağı bulunmamaktadır. Müvekkilim o gün ziyaret amaçlı arkadaşlarının yanına gittiğinde memurlar gelmiştir. Arkadaşları Suriyeli olduğu için Türkçeleri zayıf olduğundan gelen memurlar ile müvekkilim muhatap olmuştur. Müvekkilime memurlar buranın yetkilisini sorduğunda bilmediğini söylemesine rağmen kimliğini isteyip sadece tutanak tutup gideceklerini söylemişlerdir. Bu tutanağında müvekkilime hiçbir zararının olmayacağını, sadece işyerinde işlem yaptıklarını gösterir bir belge olması gerektiği için kimliğini aldıklarını söylemişlerdir. Bu yüzden kimliğini verip onlara yardımcı olmak istemiştir. Müvekkilim daha sonrasında icra takibi ve kaçak kullanım iddiaları ile karşılaşmıştır.
2-) Ayrıca tarafımıza açılan icra takibindeki ödeme emrine bakılacak olunursa şirketle müvekkilim arasında herhangi bir sözleşme olmadığı gibi tarafımıza açılan icra takibinde sözleşme numarası da bulunmadığı görülecektir. Bahsi geçen elektrik sayacındaki numara da müvekkilime ait değildir.
3-) Elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliğince kaçak elektrik kullanımı ile ilgili bazı hususlar belirtilmiştir.
Bu kapsamda elektriğin kaçak olarak kullanıldığının kabul edilmesi için şu şartlar sıralanmaktadır;
İkili anlaşma ya da perakende satış sözleşmesi olmadan, elektrik dağıtım sistemlerine müdahale ile elektriğin kullanılması.
İkili anlaşma ya da perakende satış sözleşmesi mevcutken, elektrik dağıtım sitemlerine müdahale ile sayaçtan önce elektrik hattı çekilerek elektriğin tüketilmesi.
İkili anlaşma ya da perakende satış sözleşmesi mevcutken, sayaçlara müdahale edilip, enerji tüketiminin doğru olarak ölçülmesine engel olunması.
Yasal olmayan sayaçların kullanılması sureti ile elektrik tüketilmesi.
Ayrıca, dağıtım şirketi tarafından borç gibi nedenlerle kesilen elektriğin, izinsiz olarak müdahale edilerek kullanılması da elektriğin kaçak olarak kullanılması kapsamına girmektedir.
Tüm bu maddelere bakıldığında müvekkilimin söz konusu işyerinde kaçak elektrik kullandığına dair somut ve kuvvetli delil bulunmamaktadır. İşyerinin ve elektrik aboneliğinin sahibi müvekkilim olmadığı için tüm bu icra takiplerinin ve açılmış olan davaların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu bir gerçektir. Ayrıca Yargıtay kararları doğrultusunda sadece tutanak düzenlenerek kaçak kullanımın tarafımıza yüklenmesi haksız ve hukuki açıdan sonuç doğurmayan bir gerçektir. Bu karar gereğince;
“Kaçak elektrik kullanma haksız fiil olup, sonuçlarından haksız fiili işleyen kişi sorumludur. Her ne kadar abone, aboneliğin tesis edildiği taşınmazını kiraya verirken iptal ettirmediği abone sözleşmesinin yürürlükte olduğu süre içinde taşınmazda oturanların kullandığı elektrik bedelinden sorumlu ise de, haksız fiil niteliğinde olan kaçak elektrik kullanımından dolayı sorumlu değildir. Davalının, kaçak elektrik kullanıldığına dair dosyaya sunduğu 25.01.2005 tarihli tutanakta ticarethanenin X İnşaat tarafından büro olarak kullanıldığının yazıldığı, başkaca kaçak kullananın kim olduğunu belirleyecek bir bilginin bulunmadığı, celp edilen Ticaret Sicil Memurluğu yazısından da davacının bu şirket ile ilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öyle olunca davacının kiraya verdiği mecurda kiracı şirketin kaçak elektriği kullandığı anlaşılmaktadır. Kaçak elektriği davacının kullandığı kanıtlanamadığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekir. Mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile kararın temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), peşin alınan haran istek halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.” (YARGITAY 13. Hukuk Dairesi 2007/10958 E. 2008/306 K.)
4-) Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 43. Maddesi 5. Fıkrası gereğince;
Kaçak elektrik enerjisi tespit süreci
MADDE 43 –
(5) Kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır.
İlgili yönetmelik uyarınca da dağıtımı yapan şirket kaçak kullanımın tespit edilmesinde doğru bulgu ve belgelere dayandırmak zorundadır. Usulüne uygun düzenlenmeyip, kaçak kullanımın hangi şahsa yükletileceğine dair somut araştırma ve belgeleme yapılmadan kolaya kaçarak söz konusu borcun şahsıma kesilmesi haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.
SONUÇ Ve İSTEM : Yukarıda saydığımız sebeplerle Bilirkişi raporuna olan itiraz ve beyanlarımızın dikkate alınmasını, hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan bu davanın reddine karar verilmesini, kötü niyet tazminatına hükmedilerek gereğinin yapılmasını mahkemenizden saygılarımızla arz ve talep ederiz.
DAVALI VEKİLİ
