Baz İstasyonunun Kaldırılması Dava Dilekçesi

TEDBİR TALEPLİDİR

NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

DAVACILAR:

VEKİLİ:

DAVALI:

DAVA KONUSU : … adresinde bulunan taşınmaz üzerinde davalıya ait baz istasyonunun kaldırılmasına ve bu istasyondan kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebimizin kabulüne karar verilmesi.

DAVA DEĞERİ       : … TL (Maddi Tazminat yönüyle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla)

AÇIKLAMALAR    :

1- Müvekkillerim, davalıya ait bulunan ve … adresinde kurulu bulunan baz istasyonun bulunduğu … sitesine mücavir … Blokta ikamet etmektedirler. Davaya konu baz istasyonu mezkur binanın çatısı üzerinde bulunmaktadır. Kurulan baz istasyonun mevcudiyetini bilimsel araştırmalar ve görüşler çerçevesinde insan sağılığına zararlı olduğu kanıtlanmış ve bu zararlar katlanılmasının yakın ve uzak alanda yaşayan mukimlerce katlanılmasının hukuka uyarlık barındırmadığı mahkeme kararlarıyla kayıt altına alınmıştır. Hukuka aykırılığı sabit olan baz istasyonun mevcudiyeti hukuka aykırıdır. Şöyle ki;

KAT MALİKLERİ İSTASYONU İSTEMEMEKTEDİR

2- Davalı şirket tarafından bulunuduğu blok sakinlerinin kahir ekseriyetinin karşı çıkmasına rağmen kat malikinin kişisel tasarrufu neticesinde kurulan kısa ve uzun vadede fiziksel zararları ve bütün süreç boyunca yaratacağı psikolojik zararlar göz önüne alındığında halihazırda kat malikleri kurulan baz istasyonunu istememektedir. Müvekkiller bitişik nizam konumundaki  istasyon mahalline yakınlığı tedirginlik yaratmaktadır. Kurulan baz istasyonu konumu itibarıyla çocuk parkının bulunduğu mahallin 10 metre gibi yakın bir mesafede bulunmakta hem müvekkillerin ikametlerine hem de sosyalleşme alanı niteliğindeki çocuk parkına yakınlığı söz konusu olan istasyonun varlığı tedirginlik yaratmaktadır. Yaklaşık olarak etkide bulunduğu alan bakımından 300 metre mesafeye kadar yüksek radyasyon alanı yaratan ve netice olarak unutkanlık, psikolojik rahatsızlar ve kanser gibi ciddi ruhi  ve fiziki hastalıklara neden olan baz istasyonu müvekkillerin evlerine ve kamusal alan niteliğindeki çocuk parkına birkaç metre mesafede bulunmaktadır. Hukuka aykırılığı sabit olan baz istasyonu başta müvekkiller olmak üzere bütün mahalle halkı bakımından tedirginlik yaratmaktadır.

Baz istasyonlarına düzenlenen Güvenlik Sertifikasında belirtilen güvenlik mesafesi, antenden itibaren yatay mesafeyi göstermekte olup, antenin karşısında bulunan balkon, teras, bina, okul, çocuk parkı, yurt vb. yerlerin, antenden belli mesafe uzakta kalmasını sağlamak için konulmuş bir kriterdir. Halihazırda kurulu baz istasyonu gerek yaşam alanları gerek sosyal yaşam alanlarına olan uzaklığı bakımından  baz alınan  koşullara aykırı olarak konumlandırılmıştır. Nitekim;

ELEKTRONİK HABERLEŞME CİHAZLARI GÜVENLİK SERTİFİKASI YÖNETMELİĞİ

Güvenlik mesafesi hesabı

(3) (Ek:RG-17/4/2018-30394)(2) Umuma açık park ve bahçelerde, güvenlik mesafesi hesabında çocuk oyun alanlarının sınırları dikkate alınır.

(4) (Ek:RG-17/4/2018-30394)(2) Baz istasyonları anten ve cihazları, çocuklar için ayrılmış oyun alan sınırlarından en az güvenlik mesafesi kadar uzakta bulunur.

Şeklindeki yönetmenlik hükmü göz ardı edilerek baz istasyonun kurulumu yapılmıştır.

HUKUKA AYKIRILIK YÖNÜNDEN

Hukuki hakların kullanılması belirli sınırlamalara tabidir.Nitekim gayrimenkul lullanımı bakımındanda Medeni Kanun Komşuluk Hakkı başlığı altında kanuni sınırlamalarını

III. Komşu hakkı
1. Kullanma biçimi

Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.

Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel adete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır.

Yerel adete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin haklar saklıdır
.’’

Şekindeki kanun hükmü gereğince maliki olunan taşınmazı kullanım hakkı sınırsız nitelikte olmayıp komşu taşınmazların haklarına karşı belirli sınırlar çerçevesinde kullanımı öngörülmüştür. Bilimsel araştırmalar neticesinde sağlığa zararları konusunda henüz zarar meydana gelmese dahi, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel olduğu kanser  olan kamuoyunda baz istasyonun kurulduğu mevkilerde meskun kimselerde meydana gelen kanser, parkınson,alhzeımer,unutkanlık,kısırlık gibi hastalıkların görülmesi nedeniyle  kişilerde psikolojik olarak tedirginlik yaratmaktadır.Nitekim menfaatlerin hukuken korunması için zail olması gerekmeyip müstakbel zararların korunmasıda hukukun gereğidir.Nitekim müvekkillerce oturulan meskenlere ve çocukların oyun alanları olan parka çok yakın mesafede bulunan davalıya ait istasyonun böytlesi bir psikolojik etki yaratması olağandır.Yüksek mahkeme kararlarıylada kurulan baz istasyonlarının halihazırda zarara neden olmasa dahi yarattığı tedirginlik yaşam standartını düşerecek düzeyde korkunun hukuken korunamayacağı belirtilmiştir. 

Nitekim Yüksek mahkeme bir kararından;

Y. 4. HD, T: 02.11.2010, E: 2010/8524, K: 2010/11242: ‘’Tüm dosya kapsamına göre, kullanılan istasyonun konumu itibariyle, uzun sürede kişi, çevre ve bitkilere zarar verdiği, bu nitelikteki bir istasyonun halen bulunduğu yerde kullanılmasının sakıncalı olduğu, bunun daha uygun ve yerleşim yerlerinden daha uzakta kurulması gerektiği anlaşılmaktadır.Bu belirlemelere göre, dar anlamda ve para ile ölçülebilen bir zarar yok ise de, baz istasyonunun insanların kalabalık olarak yaşadığı yere yakınlığı, çevre binalarda ve davacı yanın konutlarında yaşayanların sağlık yönünden büyük endişeler taşıdığı, aynı bölgede yaşayan insanların yaşamının psikolojik olarak olumsuz biçimde etkilendiği ve bunun da insanların psikolojik yapısında tedirginlik ve ümitsizlik yaratacağı açık olup davacıların zarar gördüğünün kabulü gerekir.’’ Şeklindeki kararıyla sabit olmak üzere müvekkillerde meydana gelen tedirginlik korku halinin olağan olduğu açıktır.

Halihazırda bulunduğu yer itibarıyla Fıstıklık Semt Parkı alanının yanı başında olan istasyon henüz gelişim çağında olan çocukların fiziksel gelişimlerini olumsuz etkileyecektir.Uzun süreli radyasyon alanı etkisinde kalmanın yaratacağı menfi durumların amaçlanan kamusal fayda ile karşılaştırldığında hukuka uyarlığının bulunmadığı belirtilmiştir. Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2004/2954 -10516 E.K.sayılı kararında ‘’Insan yaşamında tehlike yaratan bir hizmetin kişi yaşamının önüne geçmesi ve ona üstünlük tanınması doğru bir yaklaşım olarak düşünülemez. Kaldı ki, somut olayda bu hizmetin aynı yerde verilmesinde zorunlulukta bulunmamaktadır. Fazla bir giderle de olsa başka bir yerde aynı sonuçları sağlayacak bir istasyonun kurulması ve hizmet vermesi olanaklıdır. Davalının bu yöndeki savunma ve itirazları yerinde değildir…Bu belirlemeler itibariyle ortada dar anlamda ve para ile ölçülebilen bir zarar yok ise de, davacının oturduğu binada ve çevre binalarda yaşayanlar için sağlık bakımından büyük endişeler olduğu, bu yerde oturanların psikolojik olarak yaşamını olumsuz biçimde etkilemekte olduğu, bunun da insanların psikolojik yapısında tedirginlik ve ümitsizlik yaratacağı, bu haliyle de yaşamdaki sağlık değerleri düşünüldüğünde o yerde oturmanın olumsuz hale geleceği gözönünde tutulduğunda davacının zarar gördüğü kabul edilmeli ve davanın kabulüne karar verilmelidir ”  şeklindeki kararıyla da belirtildiği üzere hukuka aykırıdır.

Ülkemizde ve dünyada etkisini yoğun şekilde gösteren COVID-19 bulaşıcı hastalığının bağışıklık sitemini hedef aldığı orta yaş ve üzeri yaşlarda etkisini gösterdiği bilimsel olarak kanıtlanıştır. Pandemi süreci nedeniyle toplumda oluşan hastalıklara  karşı hassasiyet en yüksek noktada olduğu günümüzde uzun süreli radyasyon etkisine maruz kalmak durumunda olan müvekkiller bu durumun gelecekteki hastalıklarla beraber -son zamanlarda ülke genelinde ortaya çıkan ve medyada zaman zaman yer alan olumsuz vakıaların çoğaldığı da gözetildiğinde- anayasal güvence kapsamındaki yaşşam hakkının ihlal niteliğindedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun emsal dosyalarla ilgili olarak verdiği kararlardan 30.05.2012 tarih ve 2012/4-147 Esas, 2012/327 Karar sayılı ilamında; “Yaşama Hakkı” en kutsal ve birincil hak olup tehdit altında olma şüphesi dahi diğer Anayasal haklardan önce gözetilmesi gereğini doğurur. Aksi halde yaşam hakkının tehlikede olduğu bir yerde diğer tüm temel hak ve hürriyetlerin hiçbir değeri kalmayacaktır. Türk Medeni Kanunu’nun 737 vd. maddesinde ise komşuluk hukuku düzenlenmiş bu maddede herkese taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınma yükümlülüğü getirilmiştir. Baz istasyonu yönetmeliğe uygun olarak çalıştırılsa dahi zararın veya zarar ihtimalinin bulunması halinde yönetmeliğe uygun olduğundan söz edilerek zarar verenin sorumluluktan kurtulması, kullanıma devam edilmesi sonucunu doğurmaz. Yönetmeliğe uygun değilse, zaten hukuka aykırılık gerçekleşmiş olacaktır. Hukuk kurallarındaki norm düzenlemesi itibariyle yönetmelik ve yönetmeliğe uygun bir işlem yapılsa bile buna karşın çevreye verilen zarardan eylemi gerçekleştirenin sorumlu olmayacağı sonucu doğmaz.’’

Şeklinde kararıyla baz istasyonlarının sonuçlarının anayasal yaşam  hakkının ihlali niteliğinde olduğunu  belirtmiştir.

BAZ İSTASYONLARI SAĞLIĞA ZARARLIDIR

Kalıcı olarak kurulan ve elektromanyetik dalga yayan baz istasyonu, yüksek gerilim hattı gibi tesislerin insan sağlığına olumsuz etkisi olduğu gerek bilimsel görüşlerle gerekse mahkeme kararlarıyla da kanıtlanmıştır. Kaldı ki bu tür tesislerin mahalledeki varlığı bile, bizatihi yöre halkı üzerinde olumsuz psikolojik etkiye yol açmakta ve tedirginlik nedeni olmaktadır. Yalnızca bu nedenle bile, tesisin kaldırılması ve faaliyetine tedbiren son verilmesi gerekmektedir.Nitekim ‘’Baz İstasyonlarının İnsanlar Üzerindeki Sağlık,Sosyal ve Psikolojik Etkileri  Üzerine Bir Araştırma’’  başlığını taşıyan idari uzmanlık tezinde ‘’Baz İstasyonları nın Psikolojik, Sosyal Etkisi 1.8’’ alt başlığını taşıyan bölümde psikolojik etkisinin ciddiyeti üzerine ‘’ Antenlerin mevcudiyetinden dolayı çevreden gelen tepkileri azaltmak maksadıyla istasyonların kimi baca kimi zaman su deposu şeklinde  kimi zaman reklam panosu şeklinde konumlandırıldığını psikolojik zararlarının insanlar üzerinde somut etkisi üzerine evinin karşısına baz istasyonu kurulan yaşlı bir vatandaşın ‘’ ömrünün son günlerinde baz istasyonun ömrünün  kalan günlerinde  hastalık yapmasından korktuğunu psikolojisinin bozulduğu tespitine yer verilmiştir.Araştırmanın devamında Almanyada yapılan deneysel bir olayda baz istasyonlarının çalışma vaziyette yerleştirilmesi ve etkğilerine bakıdığında insanların bir zaman sonra baş ağrısı, unutkanlık, uykusuzluk gibi şikayetlerin gzölendiği tespitine yer verilmiştir.Psikolojik etkisinin yanı sıra kurulduğu bölgede kanser,alzeıhemer,unutkanlık gibi ciddi hastalıklara neden olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Yukarıda arz ve izah etmeye çalıştığımız üzere müvekkillerin sosyal,psikolojik ve fiziksel yaşamını tehdit eden anayal hak ve gücencelerini ihlal eden baz istasyonun kaldırılması için işbu davanın ikamesi zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER: Anayasa, BTK Yönetmelik, Elektronik Haberleşme Kanunu Yönetmeliği,

HUKUKİ  DELİLLER: 1-Keşif, Tanık beyanları bilirkişi incelemesi ve her türlü kanuni deliller.

SONUÇ VE İSTEM: Davanın başında tedbiren davalıya ait bulunan veve … adresinde kurulu bulunan baz istasyonun çalışmasının durdurulmasına karar verilmesini, yukarıda açıkladığımız ve mahkemenizce resen nazara alınacak hususlar doğrultusunda baz istasyonunun kaldırılmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz.

DAVACILAR VEKİLİ

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir