Beddua etmek sosyal şiddet olmakla boşanma sebebidir
Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davacı kadının eşine mesaj çekerek beddua ettiği, davalı kocanın da güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK. md. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. (Y2HD, 14.06.2011, E. 2010/6943, K. 2011/10551.)
Beddua etmek sosyal şiddet olmakla boşanma sebebidir
Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davacı kocanın eşine şiddet uyguladığı, davalı kadının da sürekli beddua ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Her ne kadar davacı koca daha ağır kusurlu ise de evlilik birliğinin devamında davalı bakımından da korunmaya değer bir yarar kalmamıştır. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır.
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK.md. 166/1, 2)karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. (Y2HD, 09.05.2011. E. 2010/7410, K. 2011/7827.)
Beddua etmek sosyal şiddet olmakla boşanma sebebidir
Evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda eşi hastalandığında ilgilenmeyen, evden kovan ve beddua eden davalı kadının tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davalı kadının tüm, davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlan yersizdir. (Y2HD, 28.09.2011, E. 2010/11919, K. 2011/14213.)
Beddua etmek sosyal şiddet olmakla boşanma sebebidir
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı-davalımn eşine fiziki şiddet uyguladığı, bu eyleminden dolayı mahkum olduğu, davalı-davacının da kocasına ağısözlerle bedduada bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Gerçekleşen olaylara göre, davacı davalı ağır kusurlu ise de davalı-davacı da az da olsa kusurludur.
Davalı-davacının davaya itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, evlilik birliğinin devamında davalı-davacı bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamış, Türk Medeni Kanununu166/2. maddesi koşullan oluşmuştur. Bu durumda davanın kabulü ile taraflann boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. (Y2HD, 21.02.2011, E. 2010/1818, K. 2011/2849.)
Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/
0 Yorum