Apartman İhtiyaçlarında Vekaletsiz Tasarruf Yapılabilir Mi? sorusunu cevapladık bu yazımızda.
Yargıtay vekaletsiz tasarrufu durumun yorumlanmasına göre kabul etmiştir:
Özet: Apartmanın; ısınma, genel su, benzeri gereksinimlerini (ihtiyaçlarının) giderilmesi gibi zorunlu durumlarda, yönetime uygun toplantı yapılsa bile, kat sahiplerinden bir veya bir kaçının bu gereksinimleri gidermeleri vekâletsiz tasarruf hükümlerine bağlıdır. Koşuları var ise hak sahipleri bu giderlerden sorumlu olurlar.
Davanın konusu, kat malikleri kurulu kararının geçersizlik nedeniyle iptali ile bu geçersiz karara dayanılarak yapılan icra takibi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti isteğinden ibarettir.
Mahkemece davada 7 bağımsız bölümlü bir taşınmazın mevcut olduğu, bu nitelikteki taşınmaz için yönetici seçiminin zorunlu bulunmadığı, tüm bağımsız bölüm maliklerinin katılacakları ve oybirliği ile alacakları kararla yöneticinin seçileceği, olayda bu yapılmadığından, davacının dışında karar alındığından yönetici seçimine ilişkin kurul kararının yasaya aykırı olduğu ve bu kurulun aldığı kararla davacının borçlu olduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle dava kabul edilmiş; Özel Daire toplantıda yasal çoğunluğun bulunmaması nedeniyle yönetici seçimiyle ilgili kararın iptalini isabetli bulmuş; ancak davacının bir borcu olup olmadığı araştırılıp incelemeden davacının borçlu olmadığına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak kararı bozmuş, mahkeme direnmiştir.
Usulsüz olduğu gerçekleşen bu toplantı Aralık ayında yapılmıştır, apartmanın yapımı yeni tamamlanarak oturulmaya başlandığı ve mevsimin kış olduğu da dikkate alınarak her bağımsız bölümden 50.000 lira toplanması kararlaştırılmıştır. Bu durumun maddi olaylara uygun düştüğü dosya kapsamında anlaşılmaktadır.
Bir apartmanın ısınma, genel su ve benzeri ihtiyaçlarının giderilmesi zorunluluk olarak kendini gösterir. Usulüne uygun kat malikleri kurulunun toplanamaması, yönetici seçiminin gerekmemesi veya gerekip de usulüne uygun seçim yapılmaması zorunlu ihtiyaçların ortada kalması sonucunu doğurmaz.
Bu gibi durumlarda usulüne uygun toplantı yapılmasa dahi kat maliklerinden bir veya bir kaçının bu ihtiyaçları gidermeleri vekâletsiz tasarruf hükümlerine tâbi olup koşulları gerçekleştirmediği takdirde kat malikleri bu giderlerden sorumlu tutulurlar. O halde, mahkemece bu yönden davacının borçlu olup olmadığı araştırılıp incelenerek, sonucu uyarınca karar verilmek ve bu nedenlerle de Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde, direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK’un 429. mad desi gereğince (BOZULMASINA), oyçokluğu ile karar verildi. (Y. HGK. 9.3.1988 T. 1987/5-657 E. 1988/238 K.).
0 Yorum