Çocukla Kişisel Görüş Ara Kararı Tedbir Niteliğinde İlamsız Takibe Konu Olur

Çocukla Kişisel Görüş Ara Kararı Tedbir Niteliğinde İlamsız Takibe Konu Olur

Genellikle boşanma ve velayet davalarında eşlerden birisine tanınan kişisel görüş hakkı mahkemenin “ara kararı” ile verilmektedir. Dolayısı ile bu ara karar tedbir niteliğinde olup(6100- md 393) infazı için ilamsız icra takibi başlatılmalıdır.

İlgili yargıtay kararı şu şekildedir:

 
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
 
KARAR
 
Borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda, vekil edeni aleyhine Tarsus 2. Aile Mahkemesi’nin 2013/333 Esas sayılı dosyasının 02/07/2014 tarihli ara kararı ile çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin icra takibi yapıldığını, söz konusu ara kararının ilam niteliğinde olmadığını belirterek yapılan takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
 
Mahkemece, Tarsus 2 Aile Mahkemesi’nce 2013/333 Esas sayılı dosya üzerinden 10/06/2014 tarihinde çocukla belirtilen şekilde şahsi ilişki tesisine dair karar bir tedbir kararı olup ilamlı icraya konu yapılamayacağından şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
 
Takibe dayanak ara karar hükme bağlanan babanın müşterek “çocukla belirtilen şekilde şahsi ilişki tesisine” dair olup, çocuk teslimine ilişkin ilamların icrası yolu ile takibe konulduğu anlaşılmaktadır. Tedbir niteliğinde olan ara kararları İİK’nun 25 ve 25/a maddelerinde yazılı ilam niteliğini taşımadığından ilamlı takibe konu edilemez ise de anılan karar hükme de bağlanmış olduğundan ilamlı takip dosyasında usul ekonomisi (6100 sayılı HMK’nun 30. maddesi) gereği tedbirin infazı da mümkün kılınmalıdır. Bu nedenle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
 
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK 297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.(
8. Hukuk Dairesi 2014/21138 E. , 2014/19296 K. “İçtihat Metni” MAHKEMESİ : Tarsus İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/07/2014 NUMARASI : 2014/256-2014/252)

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Avukat Saim İncekaş. Adana'da ikamet etmektedir. Kurucu sıfatıyla kendisine ait Adana İncekaş Hukuk - Avukatlık ve Danışmanlık Bürosunda çalışmalarına devam etmektedir. Ceza Hukuku, Medeni-Boşanma-Aile Hukuku, Bilişim Hukuku avukatlığı ana çalışma dallarıdır. Özellikle aile, boşanma, ceza, ticaret ve yabancılar hukuku dallarında pratik ve deneyim sahibidir. Bu alanlarda 5.000'den fazla yazı ve makalesi bulunmaktadır. Epistemofili teşhisi bulunmaktadır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir