Tedbir nafakasına ilişkin davalarda nafaka miktarı tayin edilirken eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiği gözetilmelidir- Yargıtay Kararı

Tedbir nafakasına ilişkin davalarda nafaka miktarı tayin edilirken eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiği gözetilmelidir

Davada; ayrı yaşamda haklılık olgusuna dayalı olarak aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasımn davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; aylık 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir,

Dairemizin 18.12.2014 tarihli 2014/8409 Esas- 2014/16818 Karar sayılı ilamı ile, Gerekçeli karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalı vekiline 24.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin temyiz dilekçesini yasal onbeş günlük süre geçtikten sonra 05.03.2014 tarihinde verdiği anlaşıldığından davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine , davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;”…. mahkemece, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, tedbir nafakasının niteliği, davalının tespit edilen gelir durumu, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiği ilkesi nazara alınarak, davacı tarafın geçimi için gerekli, davalının geliriyle orantılı olacak
şekilde daha yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, daha yüksek oranda nafaka takdiri için hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu karara karşı da davalı tarafça karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.

Dosyanın incelenmesinden, gerekçeli karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalı vekiline 24.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin temyiz dilekçesini yasal onbeş günlük süre içerisinde 07.01.2014 tarihinde sunduğu görülmüştür.

Ne var ki temyiz incelemesi sırasında; davalı vekilinin temyiz dilekçesini 05.03.2014 tarihinde verdiği gerekçesi ile temyiz dilekçesinin sehven süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Bu nedenle, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne karar verilerek, dairemizin 18.12.2014 tarihli 2014/8409 Esas- 2014/16818 Karar sayılı kararının kaldırılarak taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine karar verildi.

Dosyadaki yazılara, karann dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

Davacı vekilinin temyiz itirazlanna gelince; Dava; tedbir nafakası istemine ilişkindir.

Temyize konu uyuşmazlık; aylık 1.000,00 TL nafakanın davacının geçinmesi için yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır. (TMK m. 195)

Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. (TMK m. 197) Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır.

Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar. (TMK m. 183/6)

Tedbir nafakasına ilişkin davalarda nafaka miktarı tayin edilirken, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiği gözetilmelidir.

Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; tarafların 2007 yılında evlendikleri, bu evlilikten müşterek çocuklarının olmadığı, davalının, davacıyı müşterek haneden kovduğu, davacımn müşterek haneden ayrılarak kardeşinin yanma yerleştiği, davalının 15.04.2013 tarihinde davacı aleyhine boşanma davası açtığı, 1973 doğumlu davacının işşiz olduğu, her hangi bir gelirinin olmadığı, 1953 doğumlu davalının emekli olduğu, Adana ve ilçelerinde çok sayıda tarlası, arsası ve evinin bulunduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca mahkemece, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, tedbir nafakasının niteliği, davalının tespit edilen gelir durumu, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiği ilkesi nazara alınarak, davacı tarafın geçimi için gerekli, davalının geliriyle orantılı olacak şekilde daha yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, daha yüksek oranda nafaka takdiri için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. (Y3HD, 23.12.2015, E. 2015/12220, K. 2015/20897)

Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Avukat Saim İncekaş. Adana'da ikamet etmektedir. Kurucu sıfatıyla kendisine ait Adana İncekaş Hukuk - Avukatlık ve Danışmanlık Bürosunda çalışmalarına devam etmektedir. Ceza Hukuku, Medeni-Boşanma-Aile Hukuku, Bilişim Hukuku avukatlığı ana çalışma dallarıdır. Özellikle aile, boşanma, ceza, ticaret ve yabancılar hukuku dallarında pratik ve deneyim sahibidir. Bu alanlarda 5.000'den fazla yazı ve makalesi bulunmaktadır. Epistemofili teşhisi bulunmaktadır. Tıklayarak WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir