Hüküm altına alınan ziynet eşyasının cins nitelik miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir
Davacı-davalı kadın lehine hükmedilen ziynetlerin hüküm fıkrasında cins, nitelik ve miktar ve аул ayrı dava tarihi itibarıyla değerleri gösterilmeksizin, iadesine karar verilen ziynetlerin toplam tutarına hükmedilmek suretiyle infazda tereddüt yaratır şekilde hüküm kurulması (HUMK. md. 381/2, 388/2.fıkra) usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektirmiştir. (Y2HD, 19.09.2011, E. 2010/12256, K. 2011/13411.)
Hüküm altına alınan ziynet eşyasının cins nitelik miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir
Aynen iadesine karar verilen ziynetlerin nitelikleri ve değerleri ayrı ayrı gösterilmemiş, bilirkişi raporuna atıf yapılmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388/5. maddesi, hükmün sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlanndan her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir.
Gerekçeli kararın da kısa karara uygun düzenlenmesi zorunludur. (HUMK. md. 381/2).
Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alman eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.(Y2HD, 05.05.2011, E. 2010/6519, K. 2011/7695.)
Hüküm altına alınan ziynet eşyasının cins nitelik miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir
Ziynetlerle ilgili “aynen iade, olmadığı taktirde bedele” hükmedildiğine göre, aynen iadesi mümkün olmayanların bedelleri isteneceğinden, her birinin ayrı ayrı değerlerinin hüküm yerinde gösterilmesi gerekir.
Ancak bu şekilde hüküm, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkı açık ve tereddüt uyandırmayacak biçimde oluşturulmuş olur. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. (Y2HD, 03.10.2011, E. 2011/14728, K. 2011/14801.)
Hüküm altına alınan ziynet eşyasının cins nitelik miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir
Davacının ziynet alacağı istemiyle ilgili olarak kurulan hükümde eşyalar tanımlanmışsa da bir kısmının iade edilmemesi durumunda her bir ziynet eşyasının bedeli gösterilmeyerek ziynetlerin tamamının toplam bedeline hükmedilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388/5. maddesi, hükmün sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tamnan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredicikural olarak getirmiştir.
Gerekçeli kararın da kısa karara uygun düzenlenmesi zorunludur. (HUMK. md. 381/2). Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeyeatıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alman eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. (Y2HD, 22.09.2011, E. 2010/12344, K. 2011/13910.)
Hüküm altına alınan ziynet eşyasının cins nitelik miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir
Aynen iadesine, olmadığı takdirde bedellerinin tahsiline karar verilen ziynet eşyalarının her birinin ayrı ayrı adet, cins ve değerlerinin karar yerinde gösterilmemesi suretiyle infazda duraksama yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gibi, aynen iadenin mümkün olmaması halinde taleple bağlı kalınarak 6.904 TL.’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, talep aşılarak 9.410 TL.’nin hüküm altına alınması da doğru bulunmamıştır (Y2HD, 11.10.2010, E. 2010/16438, K. 2010/16524.)
Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/