ADANA 8. AİLE MAHKEMESİ’NE
DOSYA NO :
DAVACI :
VEKİLİ :
ADRES :
DAVALI :
VEKİLİ :
ADRES :
KONU : Replik dilekçemizin sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR :
Davalı tarafından mahkemeye verilen cevap dilekçesinde ileri sürülen olaylar tamamen haksız, mesnetsiz ve gerçek dışıdır. Yapılacak yargılama, dinlenecek tanıklar ve celp edilecek deliller ve kayıtlar ile bu husus daha da ortaya çıkacaktır.
1-) Evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olan olaylarda kusuru bulunan kişi müvekkil değil, ….. Aile Mahkemesinde açtığı …… E. Sayılı boşanma davası yapılan yargılama sonucunda tamamen kusurlu bulunması gerekçesiyle reddedilen davalı Kadir Akar’dır. Müvekkilin yaşanan olaylarda hiçbir kusuru bulunmadığı, davalı ve ailesinin kendisine yönelik hakaret, tehdit, işkence ve akıl almaz kötülüklerini birgün her şeyin düzeleceği umudu ile evlilik birliğini korumak adına sineye çektiği, ancak şiddetin dozajının her geçen gün arttırıldığı sabittir.
2-) Davalı vekili, cevap dilekçesinde ‘‘ Davacının ailesi tarafından evliliğe sürekli müdahale edilmesi nedeni ile evliliğini korumak isteyen müvekkil eşini de alarak huzurlu bir yaşam için İstanbul’a taşınmıştır.’’ beyanında bulunmuş ise de bu beyanı gerçeği yansıtmadığı, haksız ve mesnetsiz olduğu, mahkemeyi yanıltmaya yönelik tavırlarla hareket edildiği açıkça ortadadır.
Taraflar arasındaki evliliğe sürekli müdahalede bulunan kişiler müvekkilin ailesi değil, tam aksine bizzat davalının ailesidir. Davalı, müvekkille evlendiğinde herhangi bir işte çalışmadığı için ailesinin yardımıyla geçinmiş ve yeni bir ev kuramadığı için de ailesiyle birlikte yaşamak zorunda kalmıştır. Bu durum da davalının ailesinin evliliğe müdahale etme hakkını kendilerinde bulmalarına yol açmış, davalı hiçbir şekilde ailesinin sözünden çıkamamış ve onların etkisinde kalarak müvekkile akıl almaz kötülükler ve işkenceler yapmış, yapılmasına göz yummuştur.
Bu husus, daha önce davalının ………….. Aile Mahkemesinde açtığı ……. E. sayılı boşanma davasının 17/03/2016 tarihli celsesinde kendi tanıkları ……’in huzurda verdiği ifadesinde ‘‘… 6-7 ay Kadir ile Sevgi Adıyaman’da kaldılar, Kadir’in babasının evinde kaldılar. O süre içerisinde Sevgi ile Kadir’in anne babası arasında, dolayısıyla Kadir ile Sevgi arasında bir tartışmalar, geçimsizlik olmuş…’’ beyanında bulunmasından da açıkça anlaşılmaktadır.
Aynı celsede yine tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan davalının öz abisi …… mahkeme huzurunda verdiği ifadesinde ‘‘…Sevgi de sürekli beni arıyordu, hata yaptığını söylüyordu, affetmemizi istiyordu, biz de kendisini affettik ve kendisini İstanbul’a çağırdık.’’ şeklindeki söylemlerinden de davalının ailesi tarafından evliliğe sürekli müdahale edildiği açıkça anlaşılmaktadır. Zira, kesinlikle kabul etmemekle birlikte müvekkil eşine karşı bir hata yapmışsa onu affedecek olan eşinin abisi değil, eşinin bizzat kendisi olmalıdır. Bu husus bile tarafların evliliklerine davalının ailesinin sürekli müdahalede bulunduğunun bir göstergesidir.
Ayrıca, davalının öz abisi ……’ın mahkeme huzurunda verdiği tanık ifadesinde ‘‘ …Kadir de bunun üstüne köye gitmeden Antep’e Antep’ten de uçağa binip İstanbul’a geldi ve geri dönmedi.’’ ve ‘‘…Sevgi de sürekli beni arıyordu, hata yaptığını söylüyordu, affetmemizi istiyordu, biz de kendisini affettik ve kendisini İstanbul’a çağırdık, Sevgi İstanbul’a yanımıza geldi.’’ beyanında bulunması Davalının müvekkili Adıyaman’da tek başına bırakarak İstanbul’a gittiği ve müvekkilin evlilik birliğini kurtarabilmek adına elinden gelen her şeyi yaptığı gerçeğini de açıkça ortaya çıkarmıştır.
3-) Davalının daha önce … Aile Mahkemesinde açtığı ….. E. sayılı boşanma davasında mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde belirttiği hususlar ile şuan mahkemenizde görülmekte olan davaya sunduğu cevap dilekçesi birbiriyle örtüşmemekte ve davalı kendi içinde çelişkiye düşmektedir. Zira daha önce açtıkları boşanma davasında müvekkilin babası tarafından söylendiğini iddia ettikleri birtakım sözleri, şuan mahkemenizde görülmekte olan davada müvekkil söylemiş gibi lanse ettirmeye çalışmaktadırlar. Şöyle ki;
Davalı, daha önce kendileri tarafından açılan boşanma davasında ….. Aile Mahkemesine sunmuş oldukları dava dilekçesinde müvekkilin babasını kastederek ‘‘ Davalının babası, herkesin içinde müvekkilin annesine, senin üç tane dostun vardı, isimleri de şunlardır… şeklinde hakaret ve iftirada bulunmuştur.’’ beyanına yer vermiş iken; Sayın Mahkemenize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ise müvekkil hakkında ‘‘ Davacı, herkesin içinde müvekkilin annesine senin üç tane dostun vardı.İsimleri de şunlardır…. şeklinde hakaret ve iftiralarda bulunmuştur.’’ şeklinde ifade kullanarak kendi içinde çelişkiye düştüğünü, bu beyanının soyut ve gerçeği yansıtmadığını, haksız ve mesnetsiz olduğunu, her yol mübah mantığıyla hareket ederek, kötü niyetli ve mahkemeyi yanıltmaya yönelik tavırlar takındığını açıkça ortaya koymuştur.
5-) Davalının, müvekkil hakkında 26/07/2015 tarihinde evde kavga çıkararak 13 günlük çocuğunu bırakıp kişisel eşyalarını alıp evi terk ettiğini beyan etmesi soyut, haksız ve mesnetsiz iddialardır. Zira davalının, abisi ile birlik olup müşterek çocuk olan Mehmet Ali’yi annesinden zorla ayırarak müvekkili evden kovduğu ve Adıyaman’a babasının evine rızası dışında gönderdiği ….. Aile Mahkemesinin ….. E. sayılı dosyası kapsamında dinlenen tanık beyanlarından ve yapılan yargılama sonucu verilen gerekçeli karardan da açıkça anlaşılmaktadır. Ayrıca müvekkilin annesi ve babası tarafından söylendiği iddia edilen sözler soyut, mesnetsiz olduğu için kesinlikle kabul etmiyoruz.
4-) Karşı yan, cevap dilekçesinde daha önce ….. Aile Mahkemesi’nde kendileri tarafından açılan boşanma davasının, müvekkilin barışmak istemesi ve aralarının düzelmesi nedeniyle davayı uzatmak istemedikleri için sona ermiş olduğunu beyan etmiş ise de, bu beyanının gerçeği yansıtmadığı, söz konusu boşanma davasının Mahkemesi tarafından …..’ın tamamen kusurlu bulunması sonucu reddedildiği açıkça ortadadır.
6-) Davalının, müvekkile ait düğün takılarını müvekkilin elinden alarak sattığı hususu …. Mahkemesi’nde dinlenen kendi tanıklarının anlatımları ile de sabittir. Şöyle ki;
Daha önce davalı tarafından …. Aile Mahkemesi’nde açılan boşanma davasında tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan davalının öz abisi ….. düğünde müvekkile altın zincir, çok sayıda bilezik, küpe ve yüzük takıldığı beyanında bulunmuştur. Aynı duruşmada tanık sıfatıyla dinlenen ……. ise müvekkile ait düğün takılarının davalı tarafından paraya çevrilerek harcandığını açıkça beyan etmiştir. Dolayısıyla Karşı Yan tarafından davalının veya ailesinin zimmetinde müvekkile ait herhangi bir ziynet eşyası bulunmadığı söylemlerinin hakikatten uzak olduğu, kendi tanıklarının mahkeme huzurunda verdikleri beyanlardan da açıkça anlaşıldığı ortadadır.
5-) Davalının evlilik birliği içerisinde sürekli aldatma eğilimi içerisinde olduğu, başka kadınlarla ilişki yaşamaya çalıştığı, sosyal paylaşım sitelerinde yapmış olduğu paylaşımlarından da açıkça anlaşılmaktadır.(Bu hususa ilişkin somut fotoğrafları mahkemeye 04.08.2017 tarihli dava dilekçemizle birlikte sunmuş bulunmaktayız.)
7-) Görüldüğü üzere davalının cevap dilekçesinde belirttiği bütün beyan ve iddialar kesinlikle haksız ve mesnetsizdir.
NETİCE VE TALEP : Yukarıda izah edilen nedenlerle davalının haksız ve mesnetsiz iddialarının tamamının reddedilerek, dava dilekçemizde belirtmiş olduğumuz hususlar yönünde karar verilmesini saygılarımla bilvekale arz ve talep ederim.
Davacı Vekili