Mal Rejimi, Mal Paylaşımı Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Mal Paylaşımı Davasında Yetkili ve Görevli Mahkemeler

Türk Hukuk sisteminde, mal rejimine ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde ilk derece mahkemeleri olarak; Aile mahkemeleri. Asliye Hukuk Mahkemeleri ve Sulh Hukuk Mahkemeleri yer almışlardır. Bu mahkemelerce verilen kararların İstinaf ve Temyiz mercileri olarak kurulan üst mahkemeler ise İstinaf Mahkemeleri ile Yargıtay’dan ibarettir.

Mal Paylaşımında Görevli Mahkemeler

Görev, bir yerdeki aynı kaza çeşidine dahil genel hüküm mahkemelerinden birinin, belirli bir davayı görmeye izinli olması demektir. Yani görev, belli bir mahkemenin yine belli bir davaya bakma izni ve sorumluluğu anlamına gelmektedir.

Görev kuralları Kamu Düzenini yakından ilgilendirdiklerinden, bu kurallara uyulması hususu hakimlerce tarafların bir iddia ve talebi olmasa bile, resen (kendiliğinden) gözetilir. Mahkemeler görevlerine girmeyen konularda, yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı vermeye mecburdurlar.

Mahkemelerin verdikleri görevsizlik kararları üzerine, davacının görevli mahkemeden davalıya yeniden tebligat yaptırması gerekir. Aksi halde, hakkında görevsizlik kararı verilen dava açılmamış sayılır.

Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yargılama Usullerine Dair olup 5133 sayılı kanunla değişik 4787 sayılı Kanunun 2. maddesiyle kuruluşları belirlenen Aile Mahkemelerinin görevleri aynı kanunun 4. maddesinde açıklanmıştır. Mezkur maddede: Aile Mahkemelerinin; kanunlarla verilen diğer görevlerle birlikte 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısım hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 03.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı; TMK nun Yürürlüğü Ve Uygulanma Şekli Hakkında Kanuna göre. Aile hukukundan doğan dava ve işler ile 20.05.1982 tanhii ve 2675 sayılı Milletlerarası özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi dava ve işlerini göreceği hükme bağlanmıştır.

Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında 4722 Sayılı Kanunun, Aile Hukuku isimli üçüncü bölümünü oluşturan 9-15. maddelerinde ise; evlenme, boşanma ve evliliğin genel hükümleri, mal rejimleri, üçüncü kişilerin korunması, soy bağı, babalık davası, evlat edinme, velayet konulan yer almaktadır.

Bu sayılan hükümlere karşılık Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevleri sayılmış, bu sayılan dava ve işler dışında kalan diğer uyuşmazlıkları çözümlemede, kanunların belirlediği başka ihtilaflar da ayrık tutularak, Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlendirilmiştir

Bu hususlar dışında yine 4787 sayılı kanunun 2. maddesi gereğince: “Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde bu kanunun kapsamına giren dava ve işlere, Hakimler Ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye hukuk Mahkemelerince bakılır” hükmü konulmuştur.

1-) Mal Rejiminde Aile Mahkemesinin Görevi

-Genel Hukuk Mahkemelerinin Mal Rejimlerine İlişkin Görevleri

Eşler arasındaki mal rejimine ilişkin davalarda asli görev her ne kadar Aile Mahkemelerine ait bulunmakta ise de, bu görevi istisnai şekilde ve bazı şartlarda Asliye hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemeleri de genel hukuk mahkemeleri olarak kullanabilmektedirler.

Eşler arasındaki mal rejimini yakından ilgilendirmekle birlikte, genel hukuk mahkemelerinin yine bu sıfatlarıyla bakmakla görevli oldukları davaların yoğunlukla ortaya çıktığı durumlar, kuşkusuz ki TMK nun yürürlüğünden önce vaki boşanmalardan sonra doğan eşya uyuşmazlıklarıyla ilgili bulunmaktadırlar. Her ne kadar TMK nun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalardan eski TKM dönemine ilişkin katkı payı işlemiyle ilgili davalarda da Aile Mahkemelerinin görevli olduğu yolunda görüşler varsa da”; bu olayla ilgili boşanmanın da eski TKM zamanında yapılmış olması durumunda; mezkur görüşün geçerli olamayacağı ortadadır.

Nitekim; Yargıtay’ca da: ‘Tarafların dava tarihinden önce ve yeni medeni yasanın yürürlük tarihinden evvel boşanmış oldukları, dava konusu menkul eşyaların da her iki tarihten evvel alındıkları anlaşılmaktadır. 4787 sayılı yasaya göre. Aile Mahkemeleri, aile hukukundan doğan dava ve işlerde görevli bulunmaktadır. Taraflar boşandıklarına göre, dava tarihinde bir ‘Aile bulunmadığı gibi, yeni medeni yasadaki mal rejiminin de bu uyuşmazlığa uygulanması söz konusu olamayacağı”’ içtihat edilmiştir.

Keza yine diğer bir Yargıtay içtihadında da: 4722 sayılı TMK nun 10/2 maddesi uyarınca. TMK nun yürürlüğe girmesinden önce açılmış bulunan boşanma ve iptal davaları sonuçlanıncaya kadar eşler arasında tabi oldukları mal rejimi devam eder. Dava boşanma ve iptal kararıyla sonuçlanırsa, bu mal rejiminin sona ermesine ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasındaki boşanma davası 14.09.2001 tarihinde açılmış 13.06.2002 tarihinde sona ermiştir. Bu durumda Mal Ayrılığı söz konusu olduğundan, bu konudaki uyuşmazlığın çözümü Asliye Hukuk Mahkemesine aittir denilmiştir.

Genel hukuk mahkemesinin yine kendi sıfatıyla olmak üzere eşler arasındaki mal rejimleri konusunda görevli bulunduğu diğer bir uyuşmazlık türü de; evli eşlerin birbirlerinden BK ndan kaynaklanan tazminat talepleriyle ilgili bulunmaktadır”. Evli eşlerin birbirleriyle vaki akdi ilişkileri sebebiyle olan hukuki uyuşmazlıklarda o akde ait kurallar geçerli olup bu konularda aile Mahkemeleri vazifeli bulunmamaktadırlar. Nitekim; boşandığı eşinden, boşanmaya rağmen evvelce Aile Konutu olan kendi evinde oturmaya devam ettiği için ecrimisil talebinde bulunan eşin açtığı dava da genel hukuk mahkemelerinin görevine girecektir”.

1-) Asliye Hukuk Mahkemelerine Özgü Görevler

2-) Sulh Hukuk Mahkemelerine Özgü Görevler

Mal Paylaşımında Yetkili Mahkeme

Yetki: Bir davaya hangi yerdeki hüküm mahkemesi tarafından bakılacağını belirtir. Burada davanın değeri veya miktarı değil yer bakımından hangi mahkeme tarafından görüleceği söz konusudur”. Yetki kuralları genel olarak HUMK nun 9 -24. maddelerinde düzenlenmiş olmakla birlikte diğer bazı kanunlarda da yetkiye ilişkini kurallar bulunmaktadır. Hukukumuzda yetki kurallarından bazıları ‘Kesin’ ve bazıları da ‘Kesin Olmayan’ yetkilerdir. Kesin yetkiler; tıpkı görev kurallarında olduğu gibi hakimin resen göz önüne almak zorunda okluğu kurallardır. Taraflar bu konuda herhangi bir itirazda bulanmasalar bile, kesin yetkiye uyulmayarak açılan bir davada mahkemece yetkisizlik kararı verilmek gerekir. Kesin olmayan yetki kuralları ise ancak buna tarafların itiraz etmesi üzerine mahkemece göz önüne alınırlar. Tarafların itiraz etmedikleri kesin olmayan yetki kuralları mahkemece de dikkate alınmaz.

Mahkeme davalarda kendini yetkisiz gördüğü takdirde; ‘Dava Dilekçesinin Yetkisizlik Sebebiyle Reddine’ karar vererek dava dosyasını yetkili mahkemeye gönderir. Bu durumda davacının yetkili mahkemeden, davalıya yeni bir tebligat yaptırması gerekir. Aksi halde yetkisizlik kararı verilen dava açılmamış sayılır.

EMKR nin tasfiyesi ve Olağanüstü Mal Rejimine Geçiş davaları için, TMK nun 207.210, 214 maddelerinde özel yetki hükümleri konulmuş; bu hükümler dışında ise görevli mahkemenin belirlenmesi genel hükümlere bırakılmıştır.

Eşler arasındaki mal rejiminde görevli mahkemelerin yetkilerine ait TMK nda mevcut bulunan kurallar mezkur kanunun 168. 201.207. 210 ve 214. maddelerinde yer almaktadır.

TMK nun 168. maddesi: “Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.”

TMK nun 201. maddesi: “Evlilik birliğinin korunmasına yönelik önlemler konusunda yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir. Eşlerin yerleşim yerleri farklı ve her ikisi de önlem alınması isteminde bulunmuş ise, yetkili mahkeme ilk istemde bulunanın yerleşim yeri mahkemesidir. Önlemlerin değiştirilmesi, tamamlanması veya kaldırılması konusunda yetkili mahkeme, önlem kararını veren mahkemedir. Ancak, her iki eşin de yerleşim yeri değişmişse, yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yeni yerleşim yeri mahkemesidir.”

TMK nun 207. maddesi: “Olağanüstü mal rejimine geçişle ilgili olarak; “Yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir.”

TMK nun 210. maddesi: “Mal ortaklığını kabul etmiş eşlerden birine karşı icra takibinde bulunan alacaklı, haczin uygulanmasında zarara uğrarsa, hakimden mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir. Alacaklının istemi her iki eşe yöneltilir. Yetkili mahkeme, borçlunun yerleşim yeri mahkemesidir.” Hükümlerini içermektedirler.

TMK nun 214. maddesi ise: “Eşler veya mirasçıları arasında bir mal rejimi tasfiyesine ilişkin davalarda aşağıdaki mahkemeler yetkilidir: Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerleşim yeri mahkemesi; boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumda, bu davalarda yetkili olan mahkeme; diğer durumlarda davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi” hükmü konulmuştur.

Mezkur maddeler ve HUMK nun düzenlediği yetki kurallarından; eşler arasındaki mal rejimlerine ilişkin davalarda uygulanması gereken yetki kurallarının tespiti mümkün olacaktır.

1-) Evlilik Birliğinin Korunması Davasında Yetkili Mahkeme

2-) Olağanüstü Mal Rejimine Geçiş Davasında Yetkili Mahkeme

3-) Boşanma, Evliliğin İptali veya Mal Ayrılığı Rejimine Geçişte Yetkili Mahkemeler

4-) Mal Rejiminin Ölümle Sona Ermesi Durumunda Tasfiyede Yetkili Mahkeme

5-) Tasfiyeyle İlgili Olup TMK’nun 214. Maddesinin 1 ve 2. Fıkrası Dışında Kalan Davalarda Yetkili mahkeme

6-) Alacaklının Talebiyle Mal Ayrılığı Rejimine Geçişte Yetkili Mahkeme

7-) Genel Mahkemelerin Mal Rejimine İlintili Olarak Baktıkları Davalarda Tabi Oldukları Yetki Kuralları

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Avukatlık ve Hukuk Ofisi

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir