Bu sayfada şu konuları işledik: Mal paylaşımı dava dilekçesi örneği, mal rejiminin tasfiyesi, katılma alacağı, değer artış payı alacağı talepleri ve dava dilekçesi, ihtiyati tedbir talebi.
Mal Paylaşımı (Tasfiye) Dava Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?
Boşanmanın ekonomik sonuçlarından birisi “mal rejiminin tasfiyesi (mal paylaşımı)” davasıdır. Aşağıda eşler arasındaki mal paylaşımı ile ilgili dava dilekçesinin nasıl hazırlanacağını, örnekleri, çeşitli vakıa ve durumları ele aldık.
Aşağıda yer alan mal rejimi tasfiyesinden (mal paylaşımından) kaynaklı dava dilekçesi örneklerini incelemeden önce aklınızda şu önemli bilgileri bulundurmanız gerekir:
1) Mal kişisel mal niteliğinde ise katkı payı, edinilmiş mal ise katılma alacağı ve değer artış payı istenebilir. Her 2 mal grubundaki mala da diğer mal grubundan katkı yapılmış ise denkleştirme istenir.
2) Yargıtay’ın deyimi ile mal rejimi tasfiyesi “külli tespit cüzi tasfiye” niteliğinde bir dava. O nedenle dava içinde önce tespit sonra tasfiye içeriyor. Yani davayı açarken malvarlıklarına dair detaylı bilgi sahibi değilseniz endişe etmeyin. Dava sürecinde tespit edilen mallar üzerinden talep artırımı yapabilirsiniz.(Yine de dava öncesi malvarlıklarını tespit etmeye uğraşın ki tedbir kararı aldırın)
3) Talebinizin mahiyetine göre dava konusu malların değerinin tespitinde hangi tarihin esas alınacağı değişiklik gösterir. Şöyle ki; mal rejimi tasfiyesi davasında talebiniz katkı payı alacağı ise malların dava tarihindeki, katılma alacağı, değer artış payı, denkleştirme alacağı ise karar tarihine en yakın güncel sürüm değeri, eklenecek değer ise devredildiği tarihteki değer hesaplamaya esas alınır.
Mal Paylaşımı (Tasfiye, Katılma Alacağı) Dava Dilekçesi
ADANA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE [ref]Aile Mahkemesi bulunmayan yerlerde dava Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır.[/ref]
Dava Dilekçesidir
İhtiyati tedbir taleplidir [ref]Tedbir koyulacak malların miktarı, cinsi ve konumu açıkça belirtilmelidir, aksi taktirde ihtiyati tedbir talebiniz reddedilir.[/ref]
DAVACI: | |
DAVALI: | |
DAVA KONUSU: | (Dava Konusu Örnek 1) Mal rejiminin tasfiyesi ile müvekkil lehine doğacak alacak hakları ve TEDBİR taleplerinden ibarettir. (Dava Konusu Örnek 2) Evlilik birliği içerisinde alınan taşınmaza yönelik muvazaa nedeniyle ÖNCELİKLE İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINI, muvazaalı satış nedeniyle tapu iptali ve tescil, aksi halde katılma alacağının boşanmanın zina sebebiyle gerçekleştiği göz önüne alınarak davalının artık değerdeki pay oranının kaldırılarak karar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yönelik taleplerimizin arzıdır. (Dava Konusu Örnek 3) Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan kişisel malların iadesi ve katılma alacağı davasıdır. (Dava Konusu Örnek 4) Öncelikle ihtiyati tedbir talebimizin kabulü ile şimdilik fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla, müvekkilimizin Katkı Payı (Değer Artış) Alacağı … TL ve Katılma Alacağı … TL’nin, boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsil edilerek müvekkilimize ödenmesi talebidir. |
DAVANIN DAYANDIĞI VAKIALAR: | |
HARCA ESAS DAVA DEĞERİ: [ref]Belirsiz alacak davası olarak açtığınız için asgari bir değer belirtebilirsiniz. Harca esas dava değeri belirtmeniz zorunludur.[/ref] | (Dava Değeri Örnek 1) Müvekkilimin mal rejiminden kaynaklanan alacakları yargılama aşamasında netleşeceğinden, davayı belirsiz alacak davası olarak; şimdilik 10.000,00-TL olarak açmaktayız. Muacceliyet tarihi itibariyle en yüksek faiz işletilerek davalıdan alınarak müvekkilime verilmesini talep etmekteyiz. (Bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak gerçek değerle ilgili fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) [ref]Belirsiz alacak davalarında dava aşamasında tespit edilecek miktara göre bakiye harç ikmal edilir.[/ref] (Dava Değeri Örnek 2) Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, belirsiz alacak davası olarak; -50.000,00 TL değer artış payı alacağı, 50.000,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 100.000,00 TL |
AÇIKLAMALAR
Tedbir Talebi
(Örnek 1)
TEDBİR TALEBİMİZ:
Tasfiye neticesinde müvekkilimin katılma alacağının güvence altına alınabilmesi için, öncelikle teminatsız olarak karar kesinleşinceye kadar davalı adına kayıtlı olan, …’de bulunan taşınmazın 3. şahıslara devrinin önlenmesi ve diğer tasarrufi işlemleri yapma yetkisinin kaldırılması yönünde tedbir kararı verilmesini ve bu amaçla ivedi olarak … tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmasını talep etmekteyiz.
Ayrıca yargılama sürecinde tespit edilecek davalı adına kayıtlı bulunan tüm mal varlıklarına ve banka hesaplarına müvekkilimin ileride daha fazla mağdur olmaması, alacağının garanti altına alınabilmesi amacıyla TEDBİR KONULMASINI talep ederim.
(Örnek 2)
Aldığımız duyumlar çerçevesinde, davalının tasfiyeye konu olacak malvarlığı değerlerini, müvekkilin haklarına kavuşmasını engellemek amacıyla danışıklı olarak 3. Kişilere devretme ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Söz konusu dava ile taşınmazların devrinin engellenmesi yönünde verilecek bir ihtiyati tedbir kararı müvekkilin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan haklarına kavuşmasını kolaylaştıracaktır. Bu nedenle yukarıda yazılı taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ediyoruz.
Davalıya ait tüm tapu bilgilerinin araştırılması için (pasif kayıtlar da dahil) … Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasını talep ediyoruz. Tapudan gelecek cevaba göre malların üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ediyoruz.
Yine davalıya ait tüm hesapların ve hesap hareketlerinin bildirilmesi için bankaların genel müdürlüklerine müzekkere yazılmasını talep ediyoruz. Gelen müzekkere cevaplarına göre banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ediyoruz.
Yine UYAP üzerinden yapılacak sorgu sonucuna göre davalı kocaya ait vasıta bulunması halinde davalı adına kayıtlı vasıta üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ediyoruz.
Giriş
Klasik Giriş
Müvekkil davalı ile … tarihinde evlenmiş olup, davalı eş tarafından müvekkilime karşı … tarihinde açılmış olan boşanma davasına ilişkin yargılama süreci Adana Aile Mahkemesi’nin … sayılı dosyası tahtında devam etmektedir.
Taraflar arasında sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Edinilmiş mallara katılma rejimi TMK’nın 225/2. maddesi hükmünce boşanma davasının açılmış olduğu … tarihinde sona ermiş bulunmaktadır. Mal rejiminin tasfiye edilebilmesi için gerekli şartlar oluşmuştur.
Bekletici Mesele Talebi
(Örnek 1)
Mal rejimin tasfiyesi davasının görülebilmesi için boşanma konusunda karar verilmiş ve kararın kesinleşmiş olması ön şart ise de şu anda bu davayı açmakta hukuki yarar mevcuttur. 8.HD’nin, 02.05.2011 T, 2010/5167 E, 2011/2620 numaralı kararı da; mal rejiminin tasfiyesi davasının boşanma davası açıldıktan sonra açılabileceği ancak bu davanın görülebilmesi için boşanma davasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerektiği yönündedir. HGK’nın 27.06.2012 tarih 2012/8-268 Esas, 2012/420 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere boşanma davasının bekletici mesele yapılması, boşanma davasının olumlu sonuçlanması ve kesinleşmesi halinde toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir.
(Örnek 2)
Nitekim mal rejimi tasfiyesi davasının görülebilmesi için boşanma konusunda karar verilmiş ve kararın kesinleşmiş olması ön şart ise de şu anda bu davayı açmakta tarafımızın hukuki yararı bulunmaktadır. Zira ülkemizde genellikle yapıldığı gibi davalının tasfiyeye konu olacak malvarlığı değerlerini müvekkilin haklarına kavuşmasını engellemek amacıyla danışıklı olarak başkalarına devretme ihtimali vardır. Bu davada taşınır/taşınmazların devrinin engellenmesi yönünde verilecek ihtiyati tedbir kararının müvekkilin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan haklarına kavuşmasını kolaylaştıracaktır. Nitekim Yargıtay içtihatlarında da mal rejiminin tasfiyesi davasının boşanma davası açıldıktan sonra açılabileceği ancak bu davanın görülebilmesi için boşanma davasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması yönündedir.
Diğer Giriş Çeşitleri
(Giriş Örnek 2 – Asil ağzından)
Davalı eşim ile … tarihinde evlendik. Bu evliliğimizden … doğumlu … adlı iki çocuğumuz dünyaya gelmiştir
Davalı ile … yılında evlendik. Bu evliliğimizden 1997 doğumlu … isimli bir adet çocuğumuz bulunmaktadır. Davalı ile evliliğimiz evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile davalı aleyhine açtığım … Aile Mahkemesi’nin … tarihli kararınca boşanma ile sonuçlanmış ve Yargıtay tarafından işbu karar onanmıştır.
(Giriş Örnek 3 – Boşanma istinaf aşamasında ise)
Davalı taraf ile müvekkile … tarihinde evlenmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davası Adana Aile mahkemesinin … sayılı dosyası ile derdest olup dosya yeniden incelenip karar verilmek üzere istinaf mahkemesine gönderilmiştir.
(Giriş Örnek 4 – Boşanma kesinleşmiş ise)
Müvekkilimiz, davalı ile … tarihinde evlenmiş ve bu evliliklerinden … isimli çocukları olmuştur. Müvekkilimiz ile davalı, evliliklerinin ilk yıllarındaki mutluluklarını devam ettirememişler ve artan kavgalarının çekilmez hale gelmesi üzerine mahkemeye başvurarak boşanma talebinde bulunmuşlardır. Adana Aile Mahkemesi’nin … sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına kara verilmiş ve bu karar … tarihinde kesinleşmiştir. Tarafımızca yasal süre içerisinde katılma alacağı davası açılmıştır.
(Giriş Örnek 5 – Evlilik 2002’den önce yapılmışsa)
Tarafların evlilik tarihi 4721 sayılı Yeni Medeni Kanun’un yürürlüğe girmesinden önceki bir tarih olduğundan ve taraflar arasında herhangi bir mal rejimi sözleşmesi akdedilmediğinden Yürürlük Kanunu m. 10 hükmüne göre, taraflar arasında evlilik tarihinden kanunun yürürlük tarihi olan 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı eski Medeni Kanun’un yasal mal rejimi olan MAL AYRILIĞI REJİMİ; 01.01.2002 tarihinden, boşanma dava tarihine kadar ise yasal mal rejimi olan EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ uygulanacaktır.
(Giriş Örnek 6 – Zina sebepli boşanma davası var ise)
DAVALININ ZİNA YAPMASI SEBEBİYLE mahkemeye başvurarak vekil eden adına boşanma talebinde bulunulmuştur. Adana Aile Mahkemesi’nin … sayılı dosyası üzerinden dava devam etmektedir.
Gelişme
Tarafların mal varlığı
(Örnek 1)
Edinilmiş mallara katılma rejiminin sona erme tarihi olan … tarihinde davacı müvekkilin mal rejiminin tasfiyesinde dikkate alınabilecek herhangi bir malvarlığı değeri yoktur.
Davalı eşin ailesinden gelen herhangi bir malvarlığı bulunmamaktadır. Davalı eş, evlilik birliği süresince geçimini ve lüks yaşam standardını davacı müvekkil eşin ailesine ait şirketten elde ettiği maaşı ile maaşı dışında karşılıksız almış olduğu paralarla sağlamıştır. Evlilik birliği içerisinde alınan ev, araba vs. gibi mal varlıklarının tamamı şirket kasasından yapılan ödemeler neticesinde alınmıştır.
Davalının ise anılan tarihte mevcut malvarlığı değerleri aşağıdaki gibidir:
a) Evlilik birliği süresince edinilmiş olan …. adresindeki müşterek ev, davalı tarafından … TL bedeli karşılığı satılmıştır.
b) … adresindeki evin satışından 1 sene sonra … tarihinde … ili, .. ilçesi, … mahallesi, .. caddesi … no’lu bağımsız bölüm şeklinde olan taşınmaz satın alınmıştır.
Buna göre dava konusu edilen malvarlıkları, taraflar arasında “edinilmiş mallara katılma rejiminin” geçerli olduğu dönemde kazanılmış bulunmaktadır. Evlilik içinde 01.01.2002 tarihi sonrası eşlerden biri adına edinilen mal varlığı üzerinde diğer eşin yasadan kaynaklanan artık değerin yarısı oranında katılma alacağı isteme imkanı bulunmaktadır. Bu nedenle dava konusu malvarlıkları davalının EDİNİLMİŞ MALI olup, yasa gereği tasfiye sırasında mevcut edinilmiş mallar, tasfiye anındaki (tasfiye anı karar tarihidir, karara en yakın tarih) sürüm değeri ile hesapta dikkate alınmalıdır.
(Örnek 2)
Evlilik birliği içerisinde alınmış ve boşanma davası devam ederken ……….. plakalı araç ve Amasya ili Merkez olan taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir kararı konulmuş ve boşanma kararının verildiği … tarihinde araç ve taşınmazlar üzerindeki ihtiyati tedbir kararı kaldırılmıştır. İhtiyati tedbir kararı kaldırıldıktan sonra da davalı bahsi geçen menkul ve gayrimenkulleri kardeşinin üzerine geçirmek suretiyle kaçırmıştır.
(Örnek 3)
Davalının adına kayıtlı gayrimenkulün konumu, özellikleri, kullanılış şekli, yıllık getirisi ve benzeri kıstaslarla değerlendirildiğinde benim adıma kayıtlı olan gayrimenkul ile karşılaştırılması bile mümkün değildir. Sayın mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırıldığında her iki gayrimenkul arasındaki değer ve nitelik farkı açıkça ortaya çıkacaktır.
(Örnek 4)
Müvekkilim ile davalı evlilik birliği içerisinde edindikleri malvarlığını 01.01.2002 yılından sonra edinmişlerdir. Ancak söz konusu malvarlığının tamamı davalının adına kaydedilmiştir. Nitekim müvekkilimin TMK’nın 218. maddelerinde düzenlenmiş ve taraflar arasında geçerli olan edinilmiş mallara katılma rejimi hükümlerinden kaynaklanan, karar tarihindeki değerinin yarısı üzerinde katılma alacağı mevcuttur.
Edinilmiş mallara katılma rejiminin sona erme tarihi olan … tarihinde müvekkilin tasfiyede dikkate alınabilecek herhangi bir malvarlığı değeri yoktur.
Davalının ise anılan tarihte aşağıda bilgileri verilen ve evlilik birliği içerisinde edinilmiş taşınır, taşınmaz ve banka hesapları mevcuttur.
- … plakalı … marka otomobil,
- … tapusuna kayıtlı … ada, … parselde bulunan taşınmaz ve tespit edilecek diğer taşınmazlar,
- … Bankası hisse senetleri,
- … bankasında bulunan hesaplardaki menkuller.
Müvekkilimin bilgisi dâhilinde olan ve evlilik birliği içinde 2002 tarihinden sonra müvekkilimin desteği ile edinilmiş X plaka sayılı aracın edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamındaki katılma alacağını müvekkilim adına talep etmekteyiz.
(Örnek 5)
Evlilik birliği içerisinde X yılı aralık ayında eşlerin ortak kararı ile araç alma kararı alınmıştır. Aynı ay içerisinde eşlerin birlikte X yetkili bayisine giderek 58.000 TL KARŞILIĞI 2015 model Volkswagen Polo marka otomobil satın almışlardır. Aracın teslim alınması sırasında müvekkilimizin babası bulunmakta olup teslim anına tanıktır. Araç davalı eş üzerine tescil edilmiştir.
Yapılan 58.000 TL ödemenin bir kısmı peşin verilerek kalan kısmı için kredi çekilmiştir. Çekilen kredi 2017 yılı temmuz ayı itibari ile taksitli olarak ödenmiştir. Aracın evlilik birliği içerisinde alınmış olup, bedeli olan 58.000 TL bir kısmı evlilik birliği içinde kazanılmış gelir ile peşin verilirken kalan kısmı için çekilen kredi de evlilik birliği içerinde kazanılmış gelir ile ödenmiştir. Araç hakkında kasko bilgileri ek de sunulmuş olup; satın alma sözleşmesi, güncel piyasa değeri, tescil bilgileri, kredi bilgileri elimizde mevcut olmadığından mahkemece davalı eşten araç ve kredi ile ilgili bilgilerin ayrıntılı olarak talep edilmesi ve araştırılması gerekmektedir.
Edinilmiş mallara katılma rejimi; evlilik birliği süresince eşler arasında iş bölümü ve iş birliği olduğu, her bir eşin evlilik süresince edindiği malvarlığı değerlerinde diğer eşin de katkısı bulunduğu, evlilik herhangi bir sebeple sona erdiğinde de bu katkının karşılığının bir alacak hakkı (para alacağı) çerçevesinden ödenmesi gerektiği gerek Yargıtay kararları gerek TMK ilgili maddelerince de düzenlendiği üzere açıkça belirtilmiştir. Evlilik birliği içerinde edinilmiş olan Volkswagen Polo marka arabanın değeri hesaplanarak, edinilmiş mallara katılma rejimi gereği bedelin 1/2 değerinden katılma alacağı olarak şimdilik 10.000 TL davalı taraftan alınarak davacı taraf olan müvekkilimize teslim edilmesini talep ederiz.
Bilinmeyen Mal Varlıkları
(Örnek 1)
Davalının diğer mal varlıklarının tespiti amacıyla ilgili tapu müdürlükleri, trafik tescil müdürlüğü, banka ve vergi dairesi ile ilgili kurumlardan davalıya ait kayıtların celbi talebimiz bulunmaktadır. Bu kayıtlar çerçevesinde doğacak tüm malvarlığı ile ilgili olarak katılma alacağı talebimiz bulunmaktadır.
Ayrıca ilgili bankalara müzekkere yazılarak davalı adına bankalarda mevcut paraların tasfiye hesabında dikkate alınmasını talep etmekteyiz. Davalı eş müvekkilin katılma alacağını azaltmak amacı ile banka hesaplarında mevcut birikimlerini devir etmiş olabileceğinden bu bedellerin de TMK md 229/2 gereğince eklenecek değer olarak hesapta dikkate alınmasını talep etmekteyiz.
Tasfiye nedeni ile davanın ilerleyen aşamalarında davalı adına tespit edebileceğimiz banka kayıtları ve başka edinilmiş malın olması durumunda bu değerlerin de tasfiyede hesaplanmasını talep etmekteyiz.
(Örnek 2)
Müvekkilimin bilgisi dışında davalıya ait şahsi malvarlıklarının dışında kalan, davalının diğer mal varlıklarının tespiti amacıyla tapu müdürlüklerine, trafik tescil müdürlüğü, bankalara, ticaret odası ve vergi dairesi ile ilgili kurumlardan ve takbis (tapu ve kadastro bilgi sistemi) sorgusuyla çıkabilecek davalıya ait kayıtların celbi talebimiz bulunmaktadır. Bu kapsamda doğacak tüm malvarlığı ile ilgili olarak katılma alacağı talebimiz bulunmaktadır.
Ayrıca ilgili bankalara müzekkere yazılarak davalı adına bankalarda mevcut paraların tasfiye hesabında dikkate alınmasını talep etmekteyim.
(Örnek 3)
Bunlar dışında evlilik süresinde başkaca alınan, alınıp bir süre sonra devredilen menkul ve gayrimenkullerin de olması muhtemeldir. Davalının evlilik süresince edinilmiş olan araçları, gayrimenkulleri, var ise banka hesabındaki mevcut birikimlerinin ve katılma alacağına dahil edilebilecek tüm malvarlığının tespiti için ilgili yerlere müzekkere yazılmasını talep ederiz. Dosya üzerinden aldırılacak bilirkişi raporundan sonra talebimizi belirli hale getireceğiz.
(Örnek 4)
Evlilik tarihinden sonra açılmış olan ancak hangi bankada olduğunu şimdilik bilemediğimiz bu hesaplar üzerinde de müvekkilenin katılma alacağı bulunmaktadır. Bunlarla ilgili talep haklarımızı da saklı tutuyoruz. 8. HD’nin 18.09.2014 tarih, 2013/17854 E. ve 2014/16361 K. sayılı kararında da banka hesaplarının açıldığı tarihten boşanma dava tarihine kadar hareketleri gösterecek şekilde hesap dökümünün ilgili bankadan getirtilmesi gerekliliği vurgulanmıştır. Bu itibarla; davalı eşin, müvekkilden mal kaçırma ihtimaline karşın banka hesaplarının tamamı üzerine tedbir konması ve de bu hesaplardaki tüm hesap hareketlerinin ilgili bankalardan istenmesi ihtiyacı doğmuştur.
Taraflar evlilik birliği içinde, … yılından sonra … ilinde taşınmazlar edinmişlerdir. Ancak davalı eş, malvarlığına ilişkin tüm bilgileri müvekkile ile paylaşmadığı için, müvekkilenin bilmediği malvarlığı değerlerinde de sahip olabileceği düşünülmektedir. Bu sebeple hem şirket hisseleri hem taşınır hem de taşınmazlar bakımından davalı eş üzerine kayıtlı olan malvarlığı değerlerinin mahkemece araştırılmasını talep etmekteyiz.
Eklenecek Değer
(Örnek 1)
Ancak yukarıda tapu kaydı verilen gayrimenkuller, aile konutu olarak kullanılmakta iken davalı eş tarafından davacı müvekkilden habersiz bir şekilde sırf eşten mal kaçırmak amacıyla kötü niyetli olarak muvazaalı bir tasarruf işlemi sonucu … yılının … ayında … adına devredilmiştir. Bu nedenle de söz konusu taşınmazlar da TMK’nin 219. maddesi uyarınca edinilmiş maldır ve artık değer hesabında davalının aktiflerine eklenmesi gerekmektedir.
(Örnek 2)
Davalı eş müvekkilimin katılma alacağını azaltma maksadıyla banka hesaplarında mevcut birikimlerini devir etmiş olabileceğinden bu bedellerin de TMK md 229/2 gereğince eklenecek değer olarak hesapta dikkate alınması gerekmektedir.
(Örnek 3)
Davalı yan Adana’da emlakçılık yapmaktadır. Maddi durumu oldukça iyidir. Davacı ve davalının 2013 yılından beri süren bu evlilikleri süresince davalı çalışarak elde ettiği kazanç ve müvekkil davacının da o dönemde çalışarak kendisine maddi destek sağlaması ile … Plakalı(şu anki plakası …) ve … Plakalı iki araç satın almıştır. Ancak davalı bu araçları müvekkil davacı ile sorun yaşadıkları için müvekkilin katılma alacağı taleplerine engel olabilmek adına elden çıkarmıştır. … Plakalı araç dava dışı Abdullah isimli bir şahsa, … Plakalı araç da Sultan isimli kişiye satış yoluyla devredilmiştir.
Yasaya ve yerleşik içtihatlara göre bu devirler davalının malvarlığının aktifini azaltmak ve mal kaçırmak amaçlı art niyetli devirler olup, katılma alacağı hesap edilirken bu araçların bedellerinin de hesap edilmesi gerekmektedir.
Çeşitli Talepler
Katılma alacağımızın (Getirtilecek belge: 1) davalıdan alınarak davacıya verilmesi için (TMK md 231) dava açma gereği doğmuş bulunmaktadır.
Zina Durumunda
(Örnek 1)
Söz konusu boşanma davasında davalının zina fiilini işlediği, müvekkilimi aldatmak suretiyle sadakat yükümüne aykırı davrandığı aşikâr olup işbu davada zina fiilinin TMK’nın 236/2. fıkrası uyarınca dikkate alınması gerekmektedir.
(Örnek 2)
Sayın Mahkemece tapu iptali ve tescil talebimizin yerinde görülmemesi halinde katılma payının hesaplanması esnasında taraflar arasındaki evlilik birliğinin Ek-1’de sunmuş olduğumuz boşanma kararında da açıkça görüleceği üzere zina nedeniyle sona erdiği göz önüne alındığında, boşanmada kusurlu olan davalının artık değerdeki pay oranının kaldırılmasına veyahut azaltılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Nitekim Türk Medeni Kanununun 236. maddesinin ikinci fıkrasında; “Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.” hükmü ile bu husus açıkça düzenlenmiştir.
Kıdem ve İhbar Tazminatı Üzerinde Alacak İddiası
Davalı eş, … yıldır, …’de çalışmaktadır. Ayrıca emeklilik prim günü dolmuştur ve dilediğinde kıdem tazminatını alıp çıkabilecek durumdadır. Yıllarını davalı eşe vermiş ve evlilik boyunca en zor işlerde çalışmış olan müvekkilenin madden de yıkıma uğramaması için, davalının kıdem ve ihbar tazminatı alacağına ihtiyati tedbir konulması talebi zorunlu olmuştur. 2.HD.’nin 09.05.2007 tarih, 2006/19110 E, 2007/7630 K.’da kıdem ve ihbar tazminatının “edinilmiş mal” statüsünde olduğu belirtilmektedir. Bu itibarla kanunen “edinilmiş mal” statüsünde bulunan bu alacaklar üzerinde müvekkilenin katılma alacağı bulunmaktadır.
Şirket Üzerinden Alacak İddiası
İşbu şirketin büyümesinde ve şirkete ve davalı şahsa ait araçların edinilmesinde vekil eden eş olarak katkıda bulunmuş dolayısıyla katılma alacağı doğmuştur.
Sonuç
Örnek 1)
Yukarıda belirttiğim üzere müvekkilimin mal rejiminden kaynaklanan alacakları yargılama aşamasında netleşeceğinden müvekkilimin alacağını belirsiz alacak davası olarak; şimdilik 1.000,00-TL olarak açmaktayım. Muacceliyet tarihi itibariyle en yüksek faiz işletilerek davalıdan alınarak müvekkilime verilmesini talep etmekteyim.
Örnek 2)
Davalı eş rejiminin tasfiyesi konusunda anlaşmaya yanaşmamaktadır. Bu nedenle mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimi hükümlerine (TMK 218-241) göre tasfiyesi için dava açma gereği doğmuştur.
Sayın mahkemenizce işbu taşınmaza ilişkin yapılacak olan bilirkişi incelemesi neticesinde yasal mal rejiminden kaynaklı katılma alacağımın ve değer artış payı alacağımın hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ederim.
(Örnek 3)
Davalı eş mal rejiminin tasfiyesi konusunda anlaşmaya yanaşmamaktadır. Bu nedenle davalı eş adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde mahkemeniz aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak TMK ve BK’nın ilgili hükümlerine göre müvekkilin katılma alacağının belirlenmesi, mal rejiminin tasfiyesi, davalı üzerinde bulunan mallar üzerine tedbir konulması için bu davayı açma zarureti hâsıl olmuştur.
(Örnek 4)
Yukarıda izah edilen nedenlerle müvekkil lehine hükmedilecek katılma payı alacağı hakkının davalı tarafından menkullerin ve gayrimenkullerin üçüncü kişilere devredilmek suretiyle ihlal edilmesini önlemek amacıyla; belirtmiş olduğumuz araç hakkında trafik tescil kayıt üzerine, taşınmazlar hakkında tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir kararı konulmasını ve belirtilen bankalardaki hesaplara bloke konulması gerekmektedir. Bunun dışında tarafımızca tespit edilemeyen menkul ve gayrimenkullerin tespiti ile üzerine tedbir konulmasını Sayın Mahkemenizden talep ederiz.
Nitekim katılma alacaklarının gerçek miktarının hesaplanabilmesi için dava konusu taşınır, taşınmaz, hisse senetleri ve bankalarda bulunan nakitlerin değerinin müvekkilim tarafından belirlenmesi mümkün olmayıp işbu dava belirsiz alacak davası olarak ikame edilme zorunluluğu hâsıl olmuştur. Zira söz konusu bedeller ancak bir bilirkişi marifetiyle belirleneceğinden şu anda dava değerini geçici olarak harca esas alınmak üzere belirlemiş bulunmaktayız. Bu bağlamda yapılacak araştırma ve bilirkişi incelemelerinden sonra ortaya çıkacak gerçek alacak miktarımızı talep etme hakkımızı saklı tutarak belirsiz alacak davası hükümlerine dayanarak 10.000,00 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkilime verilmesine karar verilmesini talep ediyoruz.
(Örnek 5)
4721 sayılı Türk medeni Kanunu’nun 227. maddesinde yer alan “Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.” hükmü gereğince mal rejiminin tasfiyesine ve müvekkilimin, davalıya ait taşınır ve taşınmazların edinilmesine ve iyileştirilmesine yaptığı katkının davalıdan tahsil edilmesi talebim vardır.
Boşanma kararı verilmesi halinde mal rejimi dava tarihi itibariyle sona ereceğinden, ilgili kanun hükümlerine göre malların tasfiye edilerek edinilmiş mallara katılma rejimine göre paylaştırılmasına, davalı üzerinde bulunan mallar üzerine tedbir konulması için bu davayı açma zorunluluğu hâsıl olmuştur.
(Örnek 6)
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun 225/2 maddesine göre, boşanma kararı verilmesi halinde mal rejimi dava tarihinden itibaren sona ereceğinden, ilgili kanun hükümlerine göre malların tasfiye edilerek, edinilmiş mallara katılma rejimine göre paylaşılmasına, davalı üzerinde bulunan mallar üzerine tedbir konulması için, bu davayı açma zarureti hâsıl olmuştur.
Belirsiz Alacak Yönünden
Katılma alacağının gerçek miktarının hesaplanabilmesi için dava konusu malvarlığı değerlerinin belirlenmesi ve bunun için de bilirkişi incelemesine ihtiyaç vardır. Ayrıca bu tür davalarda davalı tarafın yapabileceği bir takım itirazların, davacıdan mal kaçırma kastıyla yapılan tasarrufların da değerlendirme ve hesaplamalarda dikkate alınması gereği ortaya çıkabilmektedir. Bu yüzden anılan alacaklarımızın gerçek miktarlarını şu anda belirlememiz mümkün değildir. O nedenle şu anda dava değerini geçici olarak harca esas alınmak üzere belirlemiş bulunmaktayız. Yapılacak araştırma ve bilirkişi incelemelerinden sonra ortaya çıkacak gerçek alacak miktarımızı talep etme hakkımızı saklı tutmaktayız.
Muvazaa Konulu
Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, muvazaalı olarak satışı gerçekleştirilen ve … adına yapılmış olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın yeniden davalı … adına tapuya tesciline; işbu talebimizin mahkemece yerinde görülmediği takdirde taşınmazın devrinin yapıldığı tarihteki sürüm değerinin bilirkişilerce tespit ettirilmesini, artık değerin yarısının katılma alacağı olarak karar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkilime verilmesini ve zina nedeniyle davalının artık değerdeki pay oranının kaldırılmasına talep etme zaruriyetimiz doğmuştur.
Hukuki Sebepler
HUKUKİ SEBEPLER: 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun m. 4, TMK m. 166,202,225,231, Türk Medeni Kanunu md 218-241, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve sair mevzuat.
Deliller
DELİLLER: Karşı tarafın sunacağı delillere karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla;
- Tanık (Tanık isim ve adreslerini bilahare bildireceğiz.)
- Adana Aile Mahkemesi’nin … sayılı boşanma dava dosyası,
- Nüfus kayıtları,
- Mali ve sosyal durum araştırması,
- Davalı eşe ait SGK kayıtlarının ilgili kurumdan celbine,
- Davalı eş üzerine kayıtlı olan şirket hisselerinin araştırılması maksadıyla Türkiye’deki ticaret siciline yazı yazılarak ilgili kayıtların istenmesine,
- Tapu kayıtları, (Müzekkere ile celbini talep ederiz.)
- Tapu Sicil Müdürlüklerine müzekkere yazılarak evlilik tarihinden itibaren Davalı adına kayıtlı aktif-pasif tüm taşınmazların tedavülleri ile edinme sebebi ve tarihini içerir kayıtlarının celbi ve tespit edilen taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konması talebimiz vardır.
- Banka kayıtları,
- Adabank, Albaraka Türk Bankası, Alternatif Bank, Anadolubank, Burgan Bank, Denizbank, Fibabanka, HSBC Bank, ING Bank, Odea Bank, İş Bankası, Garanti, Akbank, Yapı Kredi, Halkbank, Vakıfbank, Finansbank ve Ziraat Bankası Genel Müdürlüklerine davalı için müzekkere yazılarak vadeli, vadesiz, kredi, TL, döviz, fon, hisse ya da altın hesabı olup olmadığı, varsa her bir hesap için ayrı ayrı boşanma dava tarihi olan 16.10.2022 tarihinden geriye doğru evlenme tarihi olan 07.12.2004 tarihine dek olmak üzere hesap hareketlerinin bildirilmesinin istenmesini talep ederiz. (Müzekkere ile celbini talep ederiz.)
- Makbuz ve dekontlar
- … plakalı aracın trafik kayıtları, (Müzekkere ile celbini talep ederiz.)
- Emniyetten davalının evlilik tarihinden itibaren edindiği, devrettiği araç bilgilerinin devir tarihleri, devir şekilleri de belirtilecek şekilde sorulması, (Müzekkere ile celbini talep ederiz.)
- UYAP ortamından sorgulanacak araç kayıtları, (UYAP ortamından sorgulama talep ederiz.)
- Araç Kasko kaydı
- İlgili Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği’ne müzekkere yazılarak … plakalı … marka ve modeldeki araç kaydı. (Müzekkere ile celbini talep ederiz.)
- CD ve fotoğraflar (Bilahare sayın mahkemeye sunulacaktır.)
- Düğün resimleri, kamera kayıtları,
- Keşif,
- Bilirkişi incelemesi,
- Yemin,
- İsticvap,
- Her türlü yasal delil
Sonuç ve İstem
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle;
BİRLEŞTİRME YÖNÜNDEN:
- Davaların benzer sebeplerden doğması ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması nedeniyle işbu davanın, Adana Aile Mahkemesi’nin … sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
TEDBİR YÖNÜNDEN:
- Davalı adına kayıtlı … plakalı aracın trafik sicil kaydına 3. kişilere devri ve diğer tasarrufi işlemleri yapmasını önlemek amacıyla teminatsız şekilde, tebligat ve duruşma yapılmaksızın 6100 sayılı HMK md 389 gereğince İVEDİLİKLE İHTİYATİ TEDBİR konulmasını;
- Davalı adına kayıtlı … numaralı mesken niteliğindeki bağımsız bölümün tapu kaydına 3. kişilere devri ve diğer tasarrufi işlemleri yapmasını önlemek amacıyla teminatsız şekilde, tebligat ve duruşma yapılmaksızın 6100 sayılı HMK md 389 gereğince İVEDİLİKLE İHTİYATİ TEDBİR konulmasını;
- Davalı adına Garanti Bankası … Şubesinde davalı … adına kayıtlı banka hesabındaki evlilik içerisinde edinilmiş likit paranın 50.000 TL’lik kısmına, 3. kişilere devrini önlemek amacıyla tebligat ve duruşma yapılmaksızın 6100 sayılı HMK md 389 gereğince İVEDİLİKLE İHTİYATİ TEDBİR konulmasını;
TENSİPLE BİRLİKTE ARAŞTIRMA TALEPLERİMİZ:
- UYAP üzerinden davalının adına kayıtlı araç olup olmadığının sorgulanmasını, sorgulama sonucunda tespit edilecek diğer araçlar üzerine de talebimiz gibi İhtiyati Tedbir konmasını talep ediyoruz.
- TAKBİS üzerinden davalıya ait başkaca gayrimenkullerin tespiti ile tedbir konulmasını talep ediyoruz.
- Tüm bankalara müzekkere yazılarak davalıya ait hesapların celbini, akabinde tedbir koyulmasını talep ediyoruz.
ESAS YÖNÜNDEN:
Davamızın kabulüne karar verilerek;
- TMK’nin 218-241 maddeleri hükümlerine göre mal rejiminin tasfiyesine, yapılacak inceleme sonucunda tespit edilecek değer üzerinden talep artırım dilekçesi vermek suretiyle artırılmak üzere şimdilik (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak olarak) 10.000 TL katılma alacağının, değer artış payı ve kişisel alacakların tasfiyenin sona ermesinden başlayarak yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini;
- Evlilik birliği zina nedeniyle sona erdiğinden TMK md.236/2 gereğince, davalının artık değerdeki pay oranının kaldırılmasını;
- Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini,
Vekaleten, arz ve talep ederim.
Saygılarımla (tarih)
Davacı Vekili
EKLİ BELGELER:
- Nüfus aile kayıt tablosu
- Boşanma kararı
- Yargıtay kararı
- Vekaletname
- Tapu kayıt belgesi
İlgili Kanun
Türk Medeni Kanunu’nun “Edinilmiş Mallara Katılma” başlıklı 218 ile 241 arası maddeleri mal paylaşımı davasıyla ilgili en önemli kaynaktır.
Mülkiyet; Kapsamı
Madde 218- Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar.
Edinilmiş mallar
Madde 219- Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.
Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:
Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
Kişisel mallarının gelirleri,
Edinilmiş malların yerine geçen değerler.
Kişisel mallar; Kanuna göre
Madde 220- Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:
Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
Manevî tazminat alacakları,
Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Sözleşmeye göre
Madde 221- Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler.
Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağını da kararlaştırabilirler.
İspat
Madde 222 – Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır.
Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.
Yönetim, yararlanma ve tasarruf
Madde 223 – Her eş, yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir.
Aksine anlaşma olmadıkça, eşlerden biri diğerinin rızası olmadan paylı mülkiyet konusu maldaki payı üzerinde tasarrufta bulunamaz.
Üçüncü kişilere karşı sorumluluk
Madde 224 – Eşlerden her biri kendi borçlarından bütün malvarlığıyla sorumludur.
Mal rejiminin sona ermesi ve tasfiye; Sona erme anı
Madde 225 – Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer.
Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.
Malların geri alınması ve borçlar; Genel olarak
Madde 226 – Her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır.
Tasfiye sırasında, paylı mülkiyete konu bir mal varsa, eşlerden biri kanunda öngörülen diğer olanaklardan yararlanabileceği gibi, daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek suretiyle o malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir.
Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler.
Değer artış payı
Madde 227 – Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.
Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması hâlinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.
Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler.
Eşlerin paylarının hesaplanması; Kişisel malların ve edinilmiş malların ayrılması
Madde 228- Eşlerin kişisel malları ile edinilmiş malları, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına göre ayrılır.
Eşlerden birine sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumlarınca yapılmış olan toptan ödemeler veya iş gücünün kaybı dolayısıyla ödenmiş olan tazminat, toptan ödeme veya tazminat yerine ilgili sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumunca uygulanan usule göre ömür boyunca irat bağlanmış olsaydı, mal rejiminin sona erdiği tarihte bundan sonraki döneme ait iradın peşin sermayeye çevrilmiş değeri ne olacak idiyse, tasfiyede o miktarda kişisel mal olarak hesaba katılır.
Eklenecek değerler
Madde 229- Aşağıda sayılanlar, edinilmiş mallara değer olarak eklenir:
Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar,
Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler.
Bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir.
Kişisel mallar ile edinilmiş mallar arasında denkleştirme
Madde 230- Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir.
Her borç, ilişkin bulunduğu mal kesimini yükümlülük altına sokar. Hangi kesime ait olduğu anlaşılamayan borç, edinilmiş mallara ilişkin sayılır.
Bir mal kesiminden diğer kesimdeki malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulmuşsa, değer artması veya azalması durumunda denkleştirme, katkı oranına ve malın tasfiye zamanındaki değerine veya mal daha önce elden çıkarılmışsa hakkaniyete göre yapılır.
Artık değer
Madde 231- Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır.
Değer eksilmesi göz önüne alınmaz.
Değerin belirlenmesi; Sürüm değeri
Madde 232- Mal rejiminin tasfiyesinde malların sürüm değerleri esas alınır.
Gelir değeri; Genel olarak
Madde 233 – Bir eşin malik olarak bizzat işletmeye devam ettiği veya sağ kalan eş ya da altsoyundan birinin kendisine bir bütün olarak özgülenmesini istemeye haklı olduğu bir tarımsal işletme için değer artışından alacağı pay ve katılma alacağı, bunların gelir değeri göz önünde tutularak hesaplanır.
Tarımsal işletmenin maliki veya mirasçıları, diğer eşe karşı ileri sürebilecekleri değer artışı payının veya katılma alacağının, işletmenin sadece sürüm değeri üzerinden hesaplanmasını isteyebilir.
Değerlendirmeye ve işletmenin kazancından mirasçılara pay ödenmesine ilişkin miras hukuku hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
Özel hâller
Madde 234- Özel hâller gerektirdiği takdirde hesaplanan değer, uygun bir miktarda artırılabilir.
Özellikle sağ kalan eşin geçim koşulları, tarımsal işletmenin alım değeri, ayrıca tarımsal işletme kendisine ait olan eşin yaptığı yatırımlar veya malî durumu özel hâllerden sayılır.
Değerlendirme anı
Madde 235- Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar.
Edinilmiş mallara hesapta eklenecek olanların değeri, malın devredildiği tarih esas alınarak hesaplanır.
Artık değere katılma; Kanuna göre
Madde 236- Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir.
Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
Sözleşmeye göre; Genel olarak
Madde 237- Artık değere katılmada mal rejimi sözleşmesiyle başka bir esas kabul edilebilir.
Bu tür anlaşmalar, eşlerin ortak olmayan çocuklarının ve onların altsoylarının saklı paylarını zedeleyemez.
İptal, boşanma veya mahkeme kararıyla mal ayrılığında
Madde 238- Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, kanundaki artık değere katılmaya ilişkin düzenlemeden farklı anlaşmalar, ancak mal rejimi sözleşmesinde bunun açıkça öngörülmüş olması hâlinde geçerlidir.
Katılma alacağının ve değer artış payının ödenmesi; Ödeme ve ertelenmesi
Madde 239- Katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir. Aynî ödemede malların sürüm değeri esas alınır; bir mesleğin icrasına ayrılmış birimler ile işletmelerin ekonomik bütünlüğü gözetilir.
Katılma alacağının ve değer artış payının derhâl ödenmesi kendisi için ciddî güçlükler doğuracaksa, borçlu eş ödemelerinin uygun bir süre ertelenmesini isteyebilir.
Aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür; durum ve koşullar gerektiriyorsa ayrıca borçludan güvence istenebilir.
Aile konutu ve ev eşyası
Madde 240- Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır.
Sağ kalan eş, aynı koşullar altında ev eşyası üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.
Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir.
Sağ kalan eş, mirasbırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek veya sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara ilişkin miras hukuku hükümleri saklıdır.
Üçüncü kişilere karşı dava
Madde 241- Tasfiye sırasında, borçlu eşin malvarlığı veya terekesi, katılma alacağını karşılamadığı takdirde, alacaklı eş veya mirasçıları, edinilmiş mallarda hesaba katılması gereken karşılıksız kazandırmaları bunlardan yararlanan üçüncü kişilerden eksik kalan miktarla sınırlı olarak isteyebilir.
Dava hakkı, alacaklı eş veya mirasçılarının haklarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde mal rejiminin sona ermesinin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.
Yukarıdaki fıkra hükümleri ve yetki kuralları dışında mirastaki tenkis davasına ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.
Tasfiye davasını açarken davalının neyi var neyi yok nasıl tespit edebiliriz?
Dava dilekçenizdeki talepler arasında “Tespit edilecek diğer malvarlıkları” ibaresini ekleyebilirsiniz. Bu sayede tapu, araç sorgusu, banka kayıtları gibi deliller toplandıktan sonra, tasfiye talep ettiğiniz malvarlıklarının harcını ödeyip HMK 31’e göre açıklayarak davaya dahil edebilirsiniz. Bu uygulamada sorun yaşama ihtimaliniz var, böyle bir durumda endişelenmeyin. Her zaman ayrı bir dava açıp birleştirme hakkınız bulunuyor.
Davayı açarken aktif-pasif sorgusu talep edin ve bir an önce yapılmasını sağlayarak tedbir kararını aldırın. Bazı mahkemeler ilk celseye kadar aktif-pasif sorgusu yapmayabilir, bu durumda dava öncesinde özellikle tapu kayıtlarını tek tek tapudan araştırmanızı öneririm. Bu sayede dava dilekçenizde tapu kayıtlarını açıkça belirterek ilk tensiple tedbir kararı alabilirsiniz.
Meslektaşım kaleminize sağlık, harika bir paylaşım olmuş.