Boşanma Kararında Tescili Hükmedilen Taşınmazın Akrabaya Kaçırılması İptal Edilebilir. Aşağıda yer alan örnek Yargıtay kararı bu konuya güzel bir örnek teşkil etmektedir:
Davacı G. ile davalılardan M.T.T. İstanbul 14. Asliye Hukuk Hakimliğinin kesinleşmiş 1980/300-374 sayı, 2.5.1980 tarihli ilâmı ile boşanmışlar, boşanmanın fer’i hükümlerinden olarak bu kere dava konusu taşınmazın da davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Tescil hükmünün infaz edilememesi üzerine tapu sicilinde rızaen ferağ için vekil tayin etmek suretiyle girişimde bulunan davalı boşanmış, koca sonradan taşınmazı eniştesi olduğu iddia edilen öteki davalı E.G.’ye temlik etmiştir. Temlikte, davalı M.T.T.’nin kötü niyetli olduğu tartışılamaz. Kötü niyet iddiası defi olmayıp itiraz niteliğinde bulunduğundan mahkemece resen soruşturma konusu yapılmalıdır.
Davalılar arasındaki akrabalık saptanır ise kötü niyetini enişte alıcının bildiği veya en azından bilmesi gereken kişi olduğu kabul edilmeli, davalılar arasında bir akrabalık söz konusu değil ise kötü niyetli iktisaba ilişkin iddia ve savunma doğrultusundaki delilleri yanlardan sorulup gösterecekleri deliller toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulmak gerekir iken yetersiz inceleme ile yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.(İlgili Yargıtay kararının tam metnine ulaşmak için tıklayınız.)