Eşler Arasındaki Yasal Mal Rejimi Nasıl Sona Erer?

Yasal Rejimin Sona Ermesi ve Sona Erme Sebepleri

Eşlerden birinin ölümü halinde ölüm tarihinde, sözleşmeyle başka bir mal rejimine geçişte yeni sözleşme tarihinde, mahkemece evlenmenin iptali ya da boşanmaya karar verilmesi halinde dava tarihinde, mahkemece olağanüstü mal rejimine geçişe karar verildiğinde yine dava tarihinde sona ereceği söylenebilir. Ancak burada: “Boşanma davasının açılmasından sonra eşlerden birinin ölümü halinde, evlilik boşanma ile değil de ölüm nedeniyle sona ermiş olur”. Bu sebeple EMKR de ölüm tarihinde sona erer.

Belirtilen bu tarihlerden sonra: eşlerden birinin aralarındaki EMKR’nin tasfiyesini isteyebileceği açıktır.

EMKR süresinin belirlenmesi bakımından, tıpkı bu rejimin başlangıç tarihinin tespitinin zorunlu olması gibi; kuşkusuz ki rejiminin sona erme tarihinin de saptanması gerekir. Üstelik; EMKR’nin sona erme zamanının saptanması; bu rejime giren mal ve değerlerin belirlenmesi yönünden olduğu kadar, tasfiye edilecek malların değerlendirmelerinin hangi tarihe göre yapılacağının saptanması bakımından da önem taşır. Çünkü; EMKR bu rejimin başlangıç tarihi ile sonra eriş tarihi arasındaki süre içinde edinilmiş olan mallar girer. Rejime giren mallar da, tasfiye sırasında, rejimin sona erme tarihindeki durumlarına göre değerlendirilebilirler. Mal rejiminin sona ermesi uzmanlık gerektiren bir boşanma avukatlığı konusudur. Özellikle adana’da boşanma avukatı olarak görev yapan Av. Saim İncekaş bu süreçte bir avukat ile sürecin takip edilmesinin büyük önem arz ettiğini vurgulamaktadır.

TMK’nun koyduğu kurallara göre; Yasal Mal Rejimi olan EMKR’ni sona erdiren sebepler şunlardır:

a) Eşlerden Birinin Ölümü

TMK’nun 225. maddesinde konulan kurala göre; mal rejimleri eşlerden birinin ölümüyle sona erer. Ya da değişik bir ifadeyle; mal rejiminin sona erişi sebeplerinden biri de eşlerden birinin ölümü olgusudur. Nitekim TMK nun 575. maddesinde dcf’Miras. miras bırakanın ölümüyle açılır” kuralı konulmuştur. İşte bu sebeplerledir ki; eşlerden birinin ölümü durumunda, ölüm tarihinde mal rejimi sona erer.

b) Eşlerden Birinin Gaipliği

TMK nun 31.maddesine göre: “Bir kimse, ölümüne kesin gözüyle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunmamış olsa bile gerçekten ölmüş sayılır.” Ve yine TMK’nun 32. maddesine göre de: “Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.” TMK’nun 35. maddesine göre ise; “Mahkemece gaipliğine karar verilen kimse yönünden; ölüme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılır” Ancak. TMK nun 131. maddesine göre: “Gaipliğine karar verilen kişinin eşi. mahkemece evliliğin feshine karar verilmedikçe yeniden cvlcncmcz. Kaybolanın eşi, evliliğin feshini, gaip başvurusuyla birlikte veya ayrıca açacağı bir dava ile isteyebilir” Yani mahkemece evliliğin feshine kanır verilmedikçe, gaiplik kararının tek başına evliliğin sona erdirilmesine yol açmayacağı kabul edilmiştir. “Katılma rejimi, eşlerin evlilik süresince emek karşılığı edindiği malarda hak sahipliği ilkesine dayandığına göre, gaipliğin uzun süreden beri haber
r Ö/uğur (kagc) S. 24 — Zeytin (kage) S. 87 alınmamaya dayandığı hallerde son haber tarihinden; ölüm tehlikesi içinde kaybolma halinde ise. bu olayın ceryan ettiği tarihten itibaren, eşlerin karşılıklı çalışma ve emek ürünü olan mal edinmesinden söz edilemeyecektir.” Bu itibarla mal rejimi; ölümüne kesin gözüyle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolmuş bir eş yönünden bu olayın ceryan ettiği tarihte ve buna karşılık hak- kında kendisinden uzun süre haber alınamadığı için gaipliğine hükmedilen eş yönünden ise. son haber tarihinden itibaren sona erecektir.”24

c) Eşlerin Boşanmaları

TMK nun 225. maddesinde; “Mahkemece evliliğin, iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi halinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer” hükmü konulmuştur. Kanun açık hükmünden de anlaşılacağı üzere; eşlerin boşanmaları halinde, aralarındaki mal rejimi de dava tarihinden itibaren sona erecektir.

Bu arada belirtmek gerekir ki. Anlaşmalı Boşanmalarda, boşanma kararı verilebilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesinin gerektiği şeklinde bazı düşünceler varsa da; bu konuda kanunun açık bir buyruğu olmadığından, mezkur görüşlere katılmanın olanağı olmadığı söylenebilir.

d) Evliliğin İptali

TMK nun 225. maddesi; eşler arasındaki evliliğin iptaline karar verilmesini de. mal rejimini sona erdiren bir sebep olarak belirlemiştir. Evlilikleri mahkemece iptal olunan eşler arasındaki mal rejimi de, yine kanun gereği dava tarihinden itibaren sona ermiş olacaktır.

e) Eşler Arasında Yapılacak Sözleşme

TMK nun 225. maddesi: Eşler arasında “başka bir mal rejiminin kabulüyle” mevcut mal rejiminin sona ereceği hükmünü getirmiştir. Eşler tabi oldukları mal rejimini, aralarında anlaşarak her zaman değiştirebileceklerinden, bu konuda yapacakları yeni sözleşme tarihinden itibaren, aralarındaki eski mal rejimi de doğal olarak sona erecektir.

Ancak belirtmek gerekir ki; eşler yapacakları sözleşmede eğer bu yeni sözleşmenin yürürlüğe girmesi hususumda başka bir tarih ya da şartın gerçekleşmesini kararlaştırmışlarsa, doğaldır ki, aralarındaki mal rejiminin sona erme tarihi de artık, belirlenen ya da şart edilen olgunun gerçekleşme tarihi olacaktır . Bununla birlikte yeniden vurgulanması gerekir ki; eşlerin istedikleri hallerde mal rejimlerini değiştirmeleri, TMK nun 208. maddesiyle olanaklı kılınmış ise de; bu serbestinin de yasal sınırlarının olduğu göz önünde bulundurulması gerekir. Nitekim; şartların oluşması nedeniyle Olağanüstü Mal Rejimine geçmek zorunda bırakılmış olan eşlerin, yeni ve olumlu şartlar oluşmadıkça bağlı bulundukları mal rejimini değiştirmelerinin olanaklı olmadığı açıktır.

f) Mahkeme Kararı

Eşler arasındaki mal rejimini sona erdiren sebeplerden biri de; aile yaşamını ilgilendiren mahkeme kararlarıdır. Bu kararlardan bazıları doğrudan doğruya mal rejimini değiştirmeğe yönelik ise de, diğer bir bölümü aslında tedbir niteliğinde olup, mal rejimini dolayısıyla etkileyebilirler. Eşler arsandaki mal rejimlerini etkileyen mahkeme kararlarının toplam dört başlık altında incelenebilmeleri mümkün bulunmaktadır.

-Olağanüstü Mal Rejimine Geçiş
TMK nun 206.maddesi: “Haklı bir sebep varsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir” kuralıyla, mahkemelerce eşler arasındaki mevcut mal rejimlerinin sona erdirilmesine ilişkin hükümler koymuştur. Bu kurala göre, eşlerden birinin talep etmesi ve TMK nun 206.ve müteakip maddelerindeki şartların varlığı halinde, mahkemelerce eşler arasındaki diğer mal rejimlerinde olduğu gibi, EMKR de kaldırılarak. Olağanüstü Mal Rejimi olan Mal Ayrılığına geçişe karar verilebilecektir. Mahkemece böyle bir karar verilmesi halinde, taraflar aralarındaki EMKR de “Dava Tarihinden İtibaren” sona ermiş olacaktır.

-Mahkemece Ayrılık Kararı Verilmesi
TMK nun 180. maddesinde; “Ayrılık kararı verilirse mahkeme, ayrılığın süresine ve eşlerin durumlarına göre aralarında sözleşmeyle kabul edilmiş olan mal rejiminin kardınlmasına karar verebilir” hükmü konulmuştur. Bu hükme göre; boşanma ya da ayrılık davasına bakan mahkeme, bu dava sırasında ya da sonunda eşler hakkında; TMK nun 170. maddesine görc;’*boşanma sebebi ise patlanmış olursa boşanmaya veya ayrılığa kara verir.” Gerçekten de ayrılık kararı evliliği ve mal rejimlerini doğrudan sona erdirmez. Mal rejiminin sona ermesi için mahkemenin bu konuda ayrıca karar vermesi gerekir, işte böyle bir davada mahkemece ayrılığa karar verilmesi halinde, eşler arasındaki mevcut mal rejiminin kaldırılması da söz konusu olabilmektedir.
Ancak belirtmek gerekir ki; ayrılık kararı veren mahkemenin eşler arşındaki mal rejimini değiştirme yetkisi; ancak “sözleşmeyle kabul edilmiş mal rejimlerine münhasır olduğundan, eşlerin sözleşmeyle değil fakat kanun gereği tabi oldukları mal rejimlerinin bu özgün durum kapsamına girmeyecektir. Onun içindir ki; eğer eşler aralarındaki EMKR’ni, bir sözleşmeyle kabul etmiş iseler mahkemece bu rejim kaldırılabilecek, fakat eğer aralarındaki EMKR kanun gereği örneğin eşlerin başka bir rejim seçmemiş olmaları sebebiyle IK’nıın 10. maddesi gereğince yürürlüğe girmiş ise bu rejimi değiştiremeyecektir. Mahkemece TMK nun 180. maddesine göre ve ayrılık kararına istinaden verilebilecek olan, rejiminin olağanüstü mal rejimine yani Mal Ayrılığına geçişine ilişkin kararla, EMKR dava tarihinden itibaren sona ermiş olur..

g) Mahkemelerin Evlilik Birliği ve Tarafların Korunmasına İlişkin Önlemler Alması

TMK nun. evlilik birliği ve tarafların korunmasına ilişkin olarak düzenlediği önlemler bağlamında, eşler arasındaki mal rejimlerinin değiştirilmesi yoluna da cevaz verilmiştir. Bu önlemler de başlıca 2 başlık altında incelenebilirler.

1) Boşanma ve Ayrılık Davası Sürecine İlişkin Önlemler

TMK’nun 169. madesi; “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmalarına, geçimine. eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır” hükmüyle, hakime eşler arasındaki mal rejimlerine müdahale olanağı tanımıştır. İşte hakim, bu yetkisine dayanarak boşanma ve ayrılık davasının görülmesi sırasında, eşler arasında mevcut olan EMKR ni kaldırarak, onları Mal Ayrılığı rejimine tabi kılabilir.

Ancak: TMK nun 169. maddesinin yazılışında da belirtilmiş olduğu gibi; mahkemenin söz konusu önlemleri “Geçici” nitelikte olacağı için; alınan önlemlerin karar tarihinden geçerli olması ve dava sonuna kadar sürmesi gerekmekte ise de; TMK nun 225. maddesinde açıkça: “Mahkemece… mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hallerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer kuralı konulmuş olduğundan, burada önlemlere değgin kurallar değil, fakat maddenin kendine özgü ilkeleri uygulanmak gerekir. Yani Hakimlikçe, TMK nun 169. maddesine göre Mal Ayrılığı Rejimine geçilmesine karar verildiğinde bu karar davanın açılma tarihiden itibaren geçerli olacaktır.

2) Evlilik Birliğinin Korunması İçin Alınan Önlemler

TMK nun 197. maddesinde, eşlerden birlikte yaşamaya ara vermesi yani fiili ayrılık hallerinde de mahkemece mal rejimiyle ilgili önlemler alınacağı belirtilmiştir. Hakimin bu maddenin; “Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır” hükmüne dayanarak alabileceği önlemlerden birinin de; eşler arasındaki EMKR nin kaldırılarak, uyuşmazlık içindeki eşlerin, olağanüstü mal rejimi olan Mal Ayrılığına tabi kılmaları olduğu açıktır’. Çünkü TMK nun 197. maddesinde yazılı “Haklı Sebebe Dayanma” ilkesi, olağanüstü mal rejimini olan Mal Ayrılığına geçme koşulu olarak aynı kanunun
206. maddesinde belirtilen;” haklı bir sebep varsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesine karar verebilir” hükmünü kullanma olanağı sağlamaktadır.

Böyle bir durumda, yine TMK nun 225. maddesi gereğince, eşler arasındaki EMKR nin dava tarihinde sonra ereceği ortadadır.  İşte EMKR eşler arasında yukarıda ayrı ayrı belirtilen başlangıç ve sona eriş tarihleri arasında geçen süre içinde etkinliğini sürüdür. Kanunda kesin bir süresi belirtilmiş bulunmayan EMKR nin, varlığının zaman sınırlarını başlangıç ve sona eriş tarihleri belirler.

Özetle mal rejimi şu hallerde sona erer;

  1. Ölümle sona erer. Ölüm tarihi mal rejiminin sona erme tarihidir.
  2. Başka mal rejiminin kabulü ile sona erer. Sözleşme tarihi mal rejiminin sona erme tarihidir.
  3. Mahkemece evliğin iptaline karar verilmesi ile sona erer. Dava tarihi, mal rejiminin sona erme tarihidir (TMK’ nın 225/2. maddesi).
  4. Mahkemece boşanma kararının verilmesi ile sona erer. Dava tarihi mal rejiminin sona erme tarihidir (TMK’ nın 225/2. maddesi).
  5. Mahkemece mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi ile sona erer. Bu durumda da dava tarihi mal rejiminin sona erme tarihidir (TMK’ nın 225/2. maddesi).

Ölümle mal rejiminin sona ermesi durumunda, önce sağ kalan eşin katılma alacağı ödenir, daha sonra miras payları dağıtılır.

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Avukatlık ve Hukuk Ofisi

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir