Boşanma ve Ziynet Eşyaları Dava Dilekçesi

ADANA NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ’NE

Adli Yardım Taleplidir

DAVACI:

VEKİLİ :

DAVALILAR :

DAVA : Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması Nedeni İle Boşanma, Eşya ve Altın Bedelinde Alacak

DAVA DEĞERİ : 127.000,00-TL (Harca Esas Bedel-Belirsiz Alacak)

TALEP KONUSU: Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkil için aylık 500,00-TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, müvekkil lehine 50.000,00-TL maddi tazminat, 50.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesine, müşterek çocuklar X ve Y’nin velayetlerinin dava süresince tedbiren ve devamında karar ile birlikte davacı anneye verilmesine, müşterek çocuklar için aylık ayrı ayrı 400,00-TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla, müvekkil lehine davalılar aleyhine dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte eşya ve altın bedelinden kaynaklanan 127.000,00 TL alacağa hükmedilmesine, davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, müvekkilin haklarının zayi olmaması için davalılar adına kayıtlı araçlar ve taşınmazlar üzerine dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi istemidir.

AÇIKLAMALAR:

1- BOŞANMA DAVASI YÖNÜNDEN;

1- Davacı müvekkil ve davalı 2009 yılında resmi nikah ile evlenmiş olup 11 senedir evlilerdir. Tarafların 10 yaşında X isimli ve 8 yaşında Y isimli müşterek reşit olmayan çocukları bulunmaktadır.

2- Davacı ilk evlendiği zamandan itibaren 4 yıl davalının ailesi ile aynı evde Seyhan ilçesinde yaşamıştır. Daha sonra davalının yengesinin ölümü üzerine ağabeyi de eve taşınınca; davacı ve davalı için bir kat daha çıkıp davacı ve davalının evlerini ayırmıştır.

3- Davalı 2016 yılında bir kadınla beraber İstanbul’a gitmiştir. Bu süreçte kayınvalidesi oturdukları evi müteahhide vermiş ve davacı oturduğu daireden çıkmak zorunda kalmış ve kendi ailesinin yakınlarında bir ev tutmuş ve orada yaşamıştır. Daha sonra davacı boşanma davası açtığı için davalı geri dönmüş ve davacı ile beraber İstanbul’a daha sonrada Ankara’ya taşınmışlardır. Böylelikle davacı da açtığı boşanma davasını geri çekmiştir.

4- Davalı X daha evliliğin ilk günlerinden itibaren üzerine düşen sorumluluk hususlarını yerine getirmemiş, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumluluklardan kaçmıştır. Medeni kanuna göre; Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar. Eşlerin, birliğin giderlerine, güçleri oranında emek ve malvarlıkları oranında katılmasına en güzel örnek; Kadının dışarıda çalışmayıp evde ev işleri, çocuk bakımı, ile birliğin giderlerine emeğiyle katkıda bulunması, erkeğin de dışarıda çalışıp para ile birliğin giderlerine katılması örnek gösterilebilir. Türkiye’de çoğunlukla bu evlilik modeli mevcuttur. Ancak davalı evliliğin başından itibaren ekonomik yükümlülükleri yerine getirmeyip sürekli davacıyı zor durumda bırakmıştır.

5- Son zamanlarda evin ihtiyaçlarını karşılamada iyice ilgisizleşen davalının kirayı geciktirmesi sebebiyle davacı ev sahibinin “evden çıkın” uyarısıyla karşı karşıya kalmıştır. Ancak davalı çalışmadığı için, davalının ailesi biriken kira bedellerini ödemiştir. Davalı çalışmadığı için, kira bedelini ödeyememenin yanında elektrik ve doğalgaz faturalarını da ödeyemediği için elektrik ve doğalgazı da kesmişlerdir. Komşularda uzun zamandır bu durumlara tanık olmuşlardır.

6- Davacı müvekkilin bütün söylemlerine rağmen davalı düzenli bir işe girmemektedir. Ayrıca davalı her gün gündüzleri evde geçirip geceleri nereye gittiğini söylemeden dışarı çıkmaktadır. Bazı gecelerde eve gelip, evden tekrar çıkmakta ancak sabah eve dönmektedir. Davacı sorduğunda ise geçiştirmekte, ‘arkadaşlarımın yanına gidiyorum’ demektedir. Davalı dışarı çıktığı gecelerde eve alkollü dönmektedir. Davacı alkol alacak parayı nereden buluyorsun diye sorduğunda da ‘ arkadaşlar ısmarlıyor’ demektedir. Ancak hayatın olağan akışında her gece alınan alkolün parasını sürekli arkadaşların ödemesi mümkün değildir.

7- Davacı ile davalı yine iş konusunda tartıştığında en son davalı davacı ve çocukları bırakıp;evden çıkıp kendi ailesinin yanına …’ye gitmiştir. O günden beri davacı müşterek çocuklar .. ve .. ile beraber ortak konutta yaşamaktadır. Bir kaç ayın kira bedeli davacının ailesi tarafından karşılanmış ve son iki ayın kirası da ..Derneği tarafından karşılanmıştır.

8- Davalı evde iken davacı ile beraber oturup vakit geçirmemekte, davacı oturma odasında ise davalı mutfakta oturmakta ve ya davacı mutfakta ise davalı oturma odasında oturmaktadır. Evlilik birliğinin beraberinde getirdiği yükümlülükleri ihmal edip artık ortak vakit geçirememektedirler. Müşterek çocukların masraflarını da karşılayamadığı için; çocuklara okuldan yardım sağlanmıştır. Davalı müşterek çocuklara da ilgisiz olup, onların ihtiyaçlarını karşılamayıp onları da davacı ile bırakıp gitmiştir. EK-1(Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/7249 Esas, 2017/12684 Karar sayılı ve 14.11.2017 tarihli ilamı)

9- Tüm bu süreçte bir de davacı adli yardım için başvuru yaptığı sırada davalının, davacı adına Ziraat Bankasından 5000 TL kredi aldığını öğrenmiştir. Davacı herhangi bir işte çalışmayıp, hiçbir geliri yoktur, davalının çektiği bu krediyi ödeme imkanı da bulunmamaktadır.

10- Davalı ve davacının ekonomik yönden sorun yaşamalarının yanında, bu evlilik birliği için de artık paylaşacak ortak duyguları da yoktur. Davacı uzun süredir davalının sorumsuz hallerini idare etmekte olup, artık daha fazla idare edememektedir. Taraflar arasındaki evlilik birliği, sözü edilen ve uzunca bir süredir şiddetini arttırarak devam edegelen nedenlerle temelinden sarsılmıştır. Tarafların barışma veya sulh olma imkanı bulunmamaktadır.EK2 (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/338 E. , 2017/5636 K.)

(Eşin çalışmaması, keyfi, sürekli iş değiştirmesi, kısa sürede bir çok iş değiştirmesi ve bu sebeple ailesine bakmaması durumlarında da ekonomik şiddetin varlığı kabul edilmelidir. Zira Yargıtay “Davalının çalışmadığı, sorumsuz olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir.” şeklindeki kararı ile bu durumu kabul etmiştir.

Eşlerin müşterek evlerine bakmaması, evi ile ilgilenmemesi, evin ihtiyaçlarını karşılamaması ekonomik şiddete yönelik bir davranış olarak kabul edilmektedir. Yargıtay “davalının evine bakmadığı eşi ile ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir” demek suretiyle tarafların boşanmasına karar vermiştir.

Yargıtay bir kararında “davalının hiçbir işte çalışmadığı birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir” demek suretiyle bu hususu boşanma gerekçesi yapmıştır.)

11- Adli yardımdan yararlandırılma talebimizin yanı sıra, tarafların boşanmalarına ve tüm iyiniyetine rağmen, oldukça zor durumlarda kalmış olması ve bu nedenle, uzunca bir süredir manevi açıdan çok sıkıntılı bir yaşam sürmek zorunda bırakılması nedeniyle, “manevi tazminat zenginleşmeye neden olmamalıdır” ilkesini de gözeterek, müvekkilemiz yararına 50.000 TL manevi tazminata, uzun süredir içinde bulunduğu maddi zorluklar sebebi ile 50.000 TL maddi tazminata, müşterek çocuklarla yeterince ilgilenmemesi ve yaşları itibariyle müşterek çocukların anne şefkati ve ilgisine ihtiyaç duymaları sebebiyle velayetlerinin dava süresince tedbiren ve davadan sonra davacı anneye verilmesine, çocukların ihtiyaçları sebebiyle ayrı ayrı olmak üzere dava süresince 400TL tedbir ve devamında iştirak nakafasına, ayrıca davacı şuanda çalışmadığı için dava süresince 500TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir.

2- ALTIN VE EŞYA BEDELİNDEN ALACAK DAVASI YÖNÜNDEN;

Davalı ve babası her ne kadar çeyiz senedine 22 ayar altın 15 adet burma bilezik ve 22 ayar altın set takım yazsalar dahi bu taahhütlerini yerine getirmemişlerdir; ancak boşanma sırasında bunları aynen veya o günün rayiç bedelleri hesaplanarak ödemeyi taahhüt etmişlerdir.

Müvekkil, davalı ve ailesi ile aynı eve gelin gitmiştir. Ayrıca çeyiz senedinde yazan hiçbir eşya ve altın davacıya alınmamıştır. Davacıya alınmayan eşyaların da alınacağı hususunda tüm davalılar taahhütte bulunmuştur. Delil olarak sunacağımız eşya senedine eşyalar ve altınlar yazmaktadır.

Biz de aşağıda liste halinde sunacağımız altın ve eşyaların dava tarihindeki yeni değerlerinin, fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istiyoruz.

Müvekkile ait olan eşyalar; (Fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla);

1- 22 ayar Altın burma bilezik(15 adet) 105.000TL

2- 22 ayar Altın set takım 15.000TL

3- Salon takımı(bellona) 500TL

4- Oturma grubu(bellona) 500TL

5- Koltuk takımı(istikbal) 500TL

6- Televizyon 200TL

7- Elektrikli Süpürge 100TL

8- Çamaşır makinesi 200TL

9- Yatak odası takımı (bellona) 500TL

10- Bulaşık makinesi 100TL

11- Elektrikli fırın 100TL

12- Yün yatak(2 kat) 100TL

13- Yün yorgan(4 adet) 200TL

14- Halı(3 adet) 1500TL

15- Sandık ve sandık içi çeyizleri 1000TL

16- Komple mutfak eşyaları ve setleri 1000TL

17- 6 kişilik masa ve sandalye 500TL

TOPLAM : 127.000,00TL

HUKUKİ NEDENLER : M.K., B.K., Av. K., İlgili Kanunlar.

HUKUKİ DELİLLER : Nüfus Kaydı, Tanıklar, Çeyiz Eşya Senedi, Bilirkişi, Yemin, Sosyal ve Ekonomik durum araştırması, Banka Kayıtları, Fakirlik İlmühaberi, her türlü yasal delil.

TALEP : Yukarıda sunulan nedenlerle;

1- Haklı davamızın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelden sarSILması nedeni ile boşanmalarına,

2- Müvekkil lehine aylık 500,00-TL tedbir ve devamında da yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, davalı ..’ten alınarak müvekkile ödenmesine,

3- Davacı lehine 50.000,00-TL maddi ve 50.000,00-TL manevi tazimata hükmedilmesine, davalı ..’ten alınarak müvekkile ödenmesine,

4- Müşterek çocuklar X ve Y’nin velayetlerinin dava süresince tedbiren ve devamında karar ile birlikte davacı anneye verilmesine, müşterek çocuklar için aylık ayrı ayrı 400,00-TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,

5- Davacının adli yardım hükümlerinden faydalandırılmasına,

6- Fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydıyla, eşya ve altın bedelinden alacağımız olan 127.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının haklarının zayi olmaması için davalılara ait araçlar ve taşınmazlar üzerine dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasına,

7- Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin boşanma davası yönünden davalı X’e, altın ve eşya bedelinden alacak davası yönünden de her iki davalıya müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederiz.

EKİ : Vekâletname, Çeyiz Eşya Senedi(EK3), Yargıtay Kararları(EK1 ve EK2), Adli Yardım Görevlendirme Belgesi(EK4)

DAVACI VEKİLİ

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir