Boşanma ikinci cevap dilekçesi örneği

ADANA … AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

DOSYA NO:

DAVALI:

VEKİLİ:

DAVACI:

VEKİLİ:

KONU: İkinci cevap dilekçemizin sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR   :

Öncelikle davaya cevap dilekçesinde belirttiğimiz hususların tamamı gerçek olup davacı yanın iddiaları hukuka ve mantığa aykırıdır. Davacı eşin iddiaları mesnetsiz olup ağır ve tam kusurlu tarafın kendisi olmasına rağmen müvekkili kusurlu gösterme çabasından ibarettir Şöyle ki;

1-) Davacı taraf her ne kadar müvekkil ve ailesine yönelik darp iddialarını yalanlasa da bu konuda ekte hastaneden alınan darp raporunu sunmaktayız. (EK : İl Sağlık Müdürlüğü SBÜ İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi darp raporu). Dolayısıyla da darp olayına ilişkin iddialarımız sabit hale gelmiştir.

Müvekkile karşı “Aldatma, tehdit ve hakaret, toplum içerisinde aşağılama” konusundaki iddialar tamamen gerçek dışıdır. Davacı, müvekkile karşı toplum içerisinde sık sık kötü sözler sarf etmiştir. Bu konudaki tanıklar dinlendiğinde her şey açıklığa kavuşacaktır.Kabul anlamında olmamakla beraber, müvekkil hakkında şikayetçi olan davacı, şikayetinden vazgeçmiştir. Bahsi geçen ceza dosyasının celbiyle beraber iddialarımız açıklığa kavuşacaktır.

2-) Önceki dilekçemizde de belirttiğimiz üzere davacı annenin ciddi anlamda psikolojik sorunları mevcut olup bir çok kez intihar girişiminde bulunmuştur. Bununla ilgili Adana Devlet Hastanesi’nden ve Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden talep ettiğimiz belgeye ulaştığımızda bu durum ispatlanacaktır.

3-) Davacının sık sık evden parka ve ailesinin yanına kaçtığı, müvekkili bununla tehdit ettiği iddiamızı karşı taraf çarpıtmaktadır. Anlatılan tüm bu hususlar ispatlı olup yargılama aşamasında da tarafımızca ispatlanacaktır.

Davacı eşin sık sık iletişim yollarını kesmeye çalışması ve çekip gitme eğiliminde olması müvekkil ve ailesini zor durumda bırakma gayesiyle yapılan bir davranıştır. Takdir edileceği üzere, müşterek çocuğu insanlara kendisi ve çocuğu hakkında can sağlığı konusunda yaşattığı endişe sorumsuz bir anne ve eş olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir. Bu davranışlar doğrudan davacının psikolojisini gözler önüne sermektedir.

Cevaba cevap dilekçesinde 4. Maddede davacı tarafın müşterek çocuğu ”koz” olarak kullanmaya devam ettiğini görmekteyiz. Henüz küçük yaşlarda olan müşterek çocuk, davacı annenin yapmış olduğu algı çalışmasıyla hareket etmektedir. Ayrıca, çok uzun zamandır müvekkil, yavrusunu görememektedir. Tarafımızca bu husustaki iddialarımızı dile getirirken karşı yanın ” müşterek çocuk ile babası arasında bir sevgi bağı oluşmamışsa davalı karşı davacının bu sevgi bağını kuramasından, çocuğuna ona sevdiğini hissettirecek tutum ve davranış içerisinde olmamasından kaynaklı olabilir ancak” şeklinde görüş belirtmesi iddialarımızı çarpıtmak mahiyetindedir. Zira, baba ve ailesi, uzun zamandır müşterek çocuğun acı ve hasretini bir arada yaşamaktadır.

En önemlisi, baba ve çocuk arasındaki ilişkinin kopuk olduğunu iddia eden davacı taraf, bu iddiasında samimi değildir. Zira anne , çocuk ve babanın görüşmesine engel olmaktadır.Kabul anlamında olmamakla beraber, davacının iddialarını doğru olarak kabul etsek dahi, KARŞI TARAF, MÜVEKKİL VE MÜŞTEREK ÇOCUĞUN NİÇİN HALA GÖRÜŞEMEDİĞİNİ/GÖRÜŞTÜRÜLMEDİĞİNİ AÇIKLAYAMAMIŞTIR.

Dolayısıyla velayetinin davalı müvekkile verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde uzun zamandır baba sevgisinden mahrum kalan çocuğun acilen babayla şahsi ilişki tesisine karar verilmesini talep ederiz.

4-) Müşterek çocuğun annesinin olumsuz davranışları sebebiyle düzensiz bir hayat içerisinde büyümesi tarafımızca kabul edilemez . Ayrıca annenin intihara meyilli olduğunu göz önüne bulundurursak, henüz 3 yaşında olan bir çocuğun annesinin girişimlerinden birine tanık olabilme ihtimali dahi çocukta tamiri mümkün olmayan psikolojik sorunlara neden olacaktır.

5-) Davacı tarafın müvekkilin ailesi ve özellikle kardeşi hakkındaki iddialar tamamen gerçek dışıdır. Öncelikle , müvekkilin ailesi ve müvekkilin yaşamları birbirinden farklıdır. Davalının kardeşinin uyuşturucu kullandığı söylemleri de ispata muhtaçtır. Ayrıca bugüne kadar taraflar arasında hiçbir olumsuzluk yaşanmamışken anılan iddia kötü niyetlidir. Müvekkilin bu süreçteki tek gayesi, çocuğu için kişisel gelişimine ortam hazırlamak iken davacı ise müvekkilin ailesine mesnetsiz iddialarla saldırmak niyetindedir.

6-) Davacı, müvekkilin epilepsi rahatsızlığını bilerek evlenmişlerdir.Oysa ki, o günden sonra tarafların bu konudaki hakarete varan söylemleri sürekli devam etmiştir. Evlilik birliğini yaralayan unsurlardan biri de davacının müvekkilin hastalığı hakkındaki ifadeleridir.

Her ne kadar boşanmayı kabul etmesek de tek ve tam kusurlu olan kişi, yukarıda anlattığımız üzere davacı annedir.

HUKUKİ SEBEPLER     : Türk Medeni Kanunu, Hukuk Muhakemesi Kanunu ve sair    yasal mevzuat

DELİLLER                       :Diğer bütün delilleri bildirme hakkımız saklı tutarak,

  1. Nüfus kayıtları,
  2. Banka kayıtları, ATM görüntüleri, Hesap Hareketleri
  3. Kredi Kartı Hesap Ekstreleri
  4. Tanıklar
  5. Hastane Kayıtları (celbini talep ederiz)
  6. Davacı hakkındaki ceza dosyası kayıtları
  7. Savcılık ve Karakol Tutanakları(celbini talep ederiz)
  8. Hastane Darp raporu
  9. Uzman Görüşü

10.Bilirkişi incelemesi, Emsal Kararlar

11. Tüm yasal deliller

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz edilen ve re’sen göz önüne alınacak nedenlerle ; ( Fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydı ile)

1-)Davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksuntalepleri   içeren davasınınREDDİNE,

Tarafların boşanmasına karar verilmesi halinde ;

2-) Müvekkilin maddi ve manevi zararlarının tazmini için davacı aleyhine 30.000,00-TL maddi –30.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesine,

3-) Müvekkil için aylık 1.000,00-TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine,

4-) Müşterek çocuğun öncelikle geçici velayetinin daha sonra ise velayetinin davalı babaya verilmesine, bunun mümkün olmaması halinde baba ve çocuk arasında kişisel ilişki tesisine

5-) Tüm yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini vekaleten saygılarımızla arz ve talep ederiz.

Davalı Vekili

EK : İl Sağlık Müdürlüğü SBÜ İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi darp raporu

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir