Boşanma davasında tüm tanıklar dinlenmek zorundadır. Bu durumun tek istisnası vardır. Eğer hakim dava konusunun ispat edildiğine kanaat getirirse geriye kalan tanıkları dinlemek istememe hakkına sahiptir.
Yargıtay bu konuyu şu şekilde açıklamıştır:
Tanıklar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşmiş olması durumu hariç olmak üzere açıkça vazgeçme olmadıkça dinlenmek zorundadır.
Başka bir anlatımla, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığıyla ispat edilmek istenilen husus hakkında yeter derecede bilgi edinildiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verilebilir. Buna göre, adı geçen tanıkların dinlenilmemeleri için, dinlenen tanıklarla ispat edilmek istenen hususun yeter derecede aydınlanmış olması gerekir. Böyle değilse bu hükme dayanılarak mahkeme tanığı dinlemekten kaçınamaz. Dinlenen tanık beyanları yeterli görülerek mahkemece Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi gereğince tanıkların dinlenilmemesi hususunda alınmış bir karar da bulunmamaktadır.
O halde, davacı kadının gösterdiği diğer tanıkların Hukuk Muhakemeleri Kanununun 240. vd. maddeleri uyarınca dinlenerek gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.(İlgili Yargıtay kararının tam metni)