Çocuklar boşanan eşlerden hangisine bırakılmışsa, velâyet de sadece o eşe ait olur; diğer eşin çocuklar üzerindeki velâyet hakkı o andan itibaren sona erer. Ancak bu, velâyet hakkı sona ermiş olan tarafın hiç bir surette çocuklar ile şahsî münasebet kurmaya, yani onlarla görüşmeye, onları sevmeye, alıp gezdirmeye hakkı olmadığı manasına gelmez. Bilâkis çocuklar ile şahsî münasebet kurmak, onun hakkıdır. Nitekim kanunumuz da bunu açıklıkla belirtmektedir.
Boşanma Sonrası Babanın Çocukla Şahsi İlişki Kurma Hakkı
Boşanma veya ayrılık hususlarında hakim, ana ve babayı dinledikten sonra ana-baba ile çocuklar arasındaki şahsi görüşme hakını düzenler. Velayet kendisine verilmemiş olan tarafın durumun gereğine uygun surette çocuk ile şahsî münasebetlerde bulunmak hakkına sahiptir.
O halde hakim, çocuk kendisine bırakılmamış olan babanın çocuk ile ne zaman ve ne şekilde temas kurabileceğini kararlaştırmak zorundadır. Hakim bunu boşanma kararında tespit edecektir. Velayet hakkını kaybetmiş olan baba ile çocuklar arasında şahsi münasebetlerin kurulmasının mutlaka şart olmadığı görüşünü ileri sürenler de vardır. Nitekim Federal Mahkemenin, eğer bu münasebet, çocuğun ruhi, ahlaki ve fiziki gelişmesi için sakıncalar doğuracaksa, hakimin bu noktayı belirterek görüşme hakkını reddedebileceğine dair kararlarından mülhem olarak
«Görüşme vesilesiyle durmadan cıngar çıkaracağı anlaşılan eş için de bu müeyyidenin uygulanması yerinde olur. Ancak bu müeyyide çok dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır. Zira görüşme hakkı yalnız çocuğun değil, ebeveynin de menfaati için kabul edilmiştir ve hatta bu hak ebeveynin şahsiyet hakları arasında yer alır» diyor .
Hakim, çocuk ile babanın şahsi münasebetlerini tespit ederken, bir yandan çocuğun yaşını ve tahsil durumunu, öte yandan çocuk ile şahsi münasebet kuracak olan babanın oturduğu yeri, meslek veya görevinin mahiyetini göz önünde bulundurmalı ve görüşme, buluşma ve birlikte olma süre ve yerini, her iki tarafın durumuna ve şartlarına en uygun düşecek biçimde tespit etmelidir.
Çocuk kendisine verilmemiş olan babanın hakimin tayin edeceği gün ve saatlarde çocuk ile temas etmesine, onunla görüşmesine, onu gezdirmesine, yedirip içirmesine, giydirmesine diğer eş engel olamaz.
Bu konuda îcra ve İflâs Kanunu’nun çocuk ile şahsî münasebet kurulmasına dair mahkeme kararının uygulanmasını kolaylaştırıcı, diğer tarafı bu karara uymaya zorlayıcı hükümleri vardır (Örneğin m. 25 a).
Doktrinde genellikle kabul edildiğine göre, çocuk ile şahsi münasebet kurma hakkı, bir ana ve babanın şahsiyet haklarına dahildir. Federal Mahkemenin görüşü de bu istikamettedir.