Aile Konutu Tapu İptali Davasına Cevap Dilekçesi

ADANA AİLE MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO :

DAVALI :

VEKİLLERİ :

DAVACI :

T. KONUSU : Davaya cevaplarımızın sunulması.

CEVAPLARIMIZ :

1- Davacı, müvekkilin satın aldığı taşınmazın önceki maliki satıcısının halen nikahlı eşi olduğunu, yeni Medeni Kanun gereğince satışta muvafakat alınması gerekirken alınmadığı, taşınmazda öncelikli satın alma hakkının bulunduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ve tescil talep etmektedir. Aşağıda açıklayacağımız nedenlerle, davacı iddia ve talepleri haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur.

2- Davacı tüm iddia ve taleplerini yeni Medeni Kanun’a ve bu kanunun 194. maddesine dayandırmaktadır. MK. 194. maddesi “eşlerden birinin diğer eşin açık rızası olmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyeceği ve aile konutunu devredemeyeceği” hükmünü içermektedir. Burada öncelikle “aile konutu” kavramı üzerinde durulmalıdır. Yine yasal düzenlemeye göre aile konutu, aile konutu olarak özgülenmiş yerdir. Buna göre bir yerin aile konutu olarak kabul edilebilmesi için eşlerin birlikte seçmiş oldukları, birlikte oturdukları ve aile konutu olarak özgülemiş oldukları yer olmalıdır. Davaya konu yer ise bu özellikleri taşımamaktadır.

Davacının da dilekçesinde ifade ettiği gibi eşler beş yıldan fazla süredir ayrı yaşamaktadırlar. Davaya konu yerin sırf bu nedenle aile konutu özelliği yoktur. Yine dava konusu yer eşlerin birlikte yaşadığı dönemde de hiçbir zaman ikametgah/aile konutu olarak seçilmemiş, bu niyetle oturulmamıştır. Eşler bu yerde oturma girişimi ve hazırlıkları yapmışlar, devam edegelen anlaşmazlıkları yüzünden vazgeçmişler ve bu yerde birlikte oturmaktan vazgeçmişler, ayrılmışlar ve boşanma davası açmışlardır.

Boşanma davası açılmasıyla eşlerin ayrı yaşama hakkı elde edeceği hukuk sistemimize yerleşmiş ve temyiz mahkemesince de benimsenmiştir. Ayrı yaşama hakkı yeni MK’nun 197. maddesinde de açıkça düzenlenmiştir. Boşanmadan sonra da eşler ayrı yaşadıklarından davacı tedbir nafakası için dava açmış ve halen tedbir nafakası devam etmektedir.

3- Kısaca açıklandığı üzere müvekkilin satın aldığı taşınmaz aile konutu özelliği taşımamaktadır. Kaldı ki bir an için buranın aile konutu olduğu varsayılsa bile bu durum kesin olarak satışa engel ve tapunun iptaline gerekçe olamayacağı gibi diğer eşe ön alım hakkı sağlayan yasal bir durum söz konusu değildir.

MK 194. madde hükmü sayılan tasarruflar yapılmadan bu tasarrufları sınırlayacak düzenlemeler içermektedir. Böyle bir tasarruf yapıldıktan sonra tasarruf iptal edilebileceğine ve ön alım hakkına ilişkin hiçbir düzenleme içermemektedir.

4- Gerek önceki MK, gerek yeni MK eşlere diğer eşin temliki halinde ön alım hakkı vermemektedir. Davaya konu taşınmaz yeni MK’nın yürürlüğe girmesinden önce satan eş tarafından iktisap edildiğinden yeni rejime değil, mal ayrılığı rejimine tabidir. Mal ayrılığında, malikin dilediği gibi tasarrufta bulunma hakkı vardır. Öte yandan taşınmaz aile konutu vasfında olmadığından bu yönde bir kısıtlama yoktur. Aile konutlarında dahi devirden önceki döneme ilişkin önlemler söz konusudur. Devirden sonra tapu iptali, tescil isteme ve ön alım hakkı bulunmamaktadır.

5- Davacının tedbir talebi de hukuki dayanaktan yoksundur. Çünkü MK 194. madde, dava konusu yer aile konutu olarak özgülenmiş bir yer olsa ve haklı neden bulunsa bile anılan yapılan tasarrufların yapılmasından önce hukuki korunma ve tedbir istenebileceğini içermektedir. Davacının tedbir talebinin reddi gerekmektedir.

HUKUKİ SEBEPLER: MK, HUMK ve sair ilgili mevzuat.

KANITLAR: Tapu kayıtları, boşanmaya ilişkin dosya, tedbir nafakasına ilişkin dosya, taşınmaza katkı nedeniyle alacak davasına ilişkin dosya, icra dosyaları, müdahalenin meni dosyası, ikamete ilişkin kayıtlar, gerektiğinde tanık ve her türlü kanıt.

SONUÇ VE İSTEM:

1- Evvelemirde tedbir talebi haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğundan REDDİNE,

2- Kısaca arz ve izah edilen nedenlerle, MK’nın 194. madde hükmü uyarınca ön alım iddiasına dayalı tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkin davanın REDDİNE,

3- Yargılama giderleri ve vekillik ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesine arz ve talep ederiz.

Saygılarımızla,

Davalı Vekili

Eki: Onanmış vekaletname.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir