Aile konutuna yönelik tespit kararı hukuki yararı bulunması koşuluyla verilebilir
“Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının eşi Kıymet’ in 21.04.2008 tarihinde vefat ettiğini, Kıymet adına kayıtlı olan İzmir İli, Tire İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi 1033 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 10 numaralı bağımsız bölümün aile konutu olduğunu, davacının halen bu taşınmazda oturduğunu, katılma alacağına mahsuben ve terekedeki miras payı da eklenerek, gerekirse bedel de eklenmek suretiyle taşınmazın mülkiyet hakkının davacıya tanınmasını talep etmiş, 06.01.2009 tarihinde davasını ıslah ederek katkı payına karşılık taşınmazın 3/4 ünün davacı adına tescilini bu mümkün olmadığı takdirde taşınmazın değerinin 3/4 ü olan 30000 TL alacağın ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece; cağına dayalı tapu iptal ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde alacak davası devam ettiğinden, aile konutunun tespitinin ayrı bir dava olarak görülmesinde davacının hukuki yaran olmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu iddia ettiğine ve davalı da taşınmazın aile konutu olmadığını davaya cevabında belirtip, öncelikle bu hususun tespiti gerektiğini ileri sürdüğüne ve bu konuda taraflar arasında çekişme çıktığına göre, davacının, Türk Medeni Kanununun 240. ve 652. maddelerinin kendisine tanıdığı hakları kullanabilmesi için, böyle bir tespit kararı istemekte hukuki yararı mevcuttur.O halde, mahkemece yapılacak iş işin esasını incelemektir. Açıklanan husus üzerinde durulmadan, yasal olmayan gerekçe ile isteğin dava şartı yokluğundan reddi doğru bulunmamıştır.” (Y2HD, 12.05.2016, E. 2016/6105, K. 2016/9870)
Kaynak: https://www.yargitay.gov.tr/
0 Yorum